14 Ekim 2007 Pazar

MUTLAKA OKUYUN


Pazar günleri köşe yazılarını okumayı,özellikle insan kaynakları,işte insan gibi iş dünyasıyla ilgili yazıları okumayı çok seviyorum.Takip ettiğim yazarlardan birisi de"Sabah'ın İş'te İnsan "ekinde yazı yazan Burçak Güven...
Hem uyaran hem de bilgilendiren bir yazar.
Ama bu yazısını mutlaka okuyun..


Facebook'a girdim, hayatım kaydı

Gelen taciz e-maillerine kanmak suretiyle Facebook belasına sonunda ben de yakalandım. İşte İnsan'ın çiçeği burnunda köşe yazarı (bknz. arka sayfa içi) Hande Yaşargil Ateşağaoğlu (bu Latin asıl zadesivari soyadından şüphelenmeliydim zaten) tarafından mütecaviz biçimde atılan 'davet'lere icabet etme hatasında bulundum.
Ve hayatım, muz kabuğuna basmış gibi kayıverdi aniden.
Daha gün içinde gelen e-mail ve telefonların tümünü cevaplamanın yolunu bulamamışken bir de Facebook belası çıktı başıma. Önce bilmeyenler için Facebook'un ne olduğunu anlatmak lazım. İnternet üzerindeki bu arkadaşlık platformuna girip nerede yaşadığınızı, çalıştığınızı, kaç yılında hangi okulları bitirip ne tür aktivitelere katıldığınızı detayıyla yazıp kendinizi tanıtıyorsunuz. Program sizle aynı yerlerde bulunmuş, yaşamış, çalışmış kişilerle eşleştirip arkadaşlarınızı ve onların arkadaşlarını bulmanızı sağlıyor. Bulduklarınıza 'çağrı' gönderip davet ediyorsunuz; sizi bulanlar da aynı şeyi yapıyor. Karşılıklı onay vermeniz halinde de 'Facebook arkadaşı' oluyorsunuz. Birbirinizin listelerine girip arkadaşlarına bakıyor, istediklerinizi kendinizinkine katabiliyorsunuz.

Ebola virüsü gibi büyük bir hız ve iştahla yayılan Facebook sayesinde bin yıldır görmediğiniz, varlığını bile unuttuğunuz vs. insanlar 'pıt' diye karşınıza çıkıyor. Şahsen ben ilk başta çok mutlu oldum, on küsur yıldır görmediğim arkadaşlarım, nerede olduğunu bile bilmediğim tanıdıklarım akın etti aniden. Hasretler giderilip aradaki yıllar kapanmaya başladıkça, işin zor kısmı dank etmeye başladı kafama.
Bir kere inanılmaz bir bilgi akışı ve tacize varan iletişim bombardımanı var Facebook'ta.
Ayrıca özel olarak filtreleme koymazsanız, herkes her şeyinizi görebiliyor ki ne evlilikler yıkıldı Facebook yüzünden, yakında duyarsınız. "Arkadaş olalım" daveti aldığınızda sistem "bu kişiyi neden tanıyorsun" diye soruyor.
Seçenekler arasında "benim eski manitaydı bu" gibi olanlar da olduğundan ve insanlar daha başlarına gelebilecekler konusunda henüz ayılmadığından, çok arkadaşımın başı karısıyla/kocasıyla belada şu an. Ama bunlar başa çıkılamayacak zorluklar değil. İşin esas tatsız tarafları bambaşka.

Bir kere Facebook, ciddi bir performans gerektiriyor. Listenizde kaç arkadaşınız var, bunların kaçı sizi 'top friends' yani 'en mühim arkadaşlar' listesine ekledi (alçak sistem ikinciden sonra 'popülariteniz artıyor' diye mesajlar göndermeye başlıyor zira), kaç tane sanal parti davetiyesi, kaç 'dürtükleme' aldınız, kaç kişi duvar kağıdınıza poster yapıştırdı (bu, restoranda yanar döner meyve tabağı gönderildiğindeki sevincinize benzetilebilir), fotoğraf albümünüz ne kadar eğlenceli gibi daha onlarca alandaki performansınız kabak gibi ortaya dökülüyor.
Üstelik başı kesilmiş tavuk gibi oradan oraya koştururken bu adi Facebook, satır satır tüm arkadaşlarınızın ne haltlar karıştırdığını size rapor ediyor. Tabii sizi de onlara... Yani tam yüz metre yarışında koşmaya çalışırken kılın birinin kulağınıza, "yan kulvardaki atlet senin önüne geçti, hatta şimdi 100 metre yarışını tamamladı da bayrak yarışına yardım ediyor, oradan da Triatlon koşacakmış" diye sufle yapmasına benzeyen çok can sıkıcı bir durum.
İşin en can sıkıcı tarafına daha yeni geliyorum... Listenizdeki insanların arkadaş listelerini karıştırırken karşınıza çıkanlar bayağı can sıkabilir. Örneğin arkadaşlarımdan Levent Yılmaz'ın listesinde Juliette Binoche var. Yani Facebook'un popüler ve çevresi geniş insanı Levent Yılmaz, lütfeder sizi arkadaşlığa kabul ederse, listesine girip Fransızların meşhur aktrisini 'dürtük'leme şansına erişebilirsiniz. Binoche de sizin dürtüğünüzden hoşlanıp cevap verirse, neler olabileceğini ancak Allah bilir.

Daha bitmedi...

Arkadaş listemi oluşturup, eski tanıdıklarla hasret giderdikten sonra başladım Facebook'ta dolaşmaya.
Bir de ne göreyim? Bizim 'Forbesgiller' de ordaymış. Baktım Forbes Türkiye ekibinden de birkaç kişi kendisini 'Facebook'lamış. Çölde su bulmuş Bedevi gibi yayın yönetmenleri sıfatıyla derhal kendilerini listeme girmeleri için 'dürtükledim'. Hiçbiri "la git işine" demedi ve olumlu cevap verdi. İki gün sonra Financial Times'da okuduğum bir okur mektubuyla dumura uğradım ama... Müdürü tarafından Facebook'ta 'arkadaşlık' teklif edilen çalışan, durumu gazeteye bir şikayet mektubuyla bildiriyordu! Mektubu bir görseniz, sanki cinsel tacize uğramış! Diyor ki "Ben onu özel hayatımda istemiyorum; arkadaşlarımı, sarhoşluk fotoğraflarımı paylaşmak zorunda mıyım? Kariyerimi mahvetmeden nasıl ret edebilirim?" Lucy Kellaway isimli yazar da bir dünya taktik vermiş bu konuyla ilgili.
Arkasında da yedi okuyucunun tavsiyeleri var.
Tavsiyeler özetle şöyle:
Biri diyor ki "tecavüz kaçınılmaz, müdürünle arkadaş olmanın tadını çıkar." Öteki
: "İş ve özel arkadaşların için iki ayrı Facebook sayfası yap!" Bir başkası, "Ben müdür olarak çalışanlarıma Facebook'u yasakladım" buyuruyor.
Bir diğeri
"müdürünün çağrısını beklet, ne 'evet' de ne de 'hayır' de. Ayarlarını değiştirip ne zaman girdiğinin görünmemesini sağla ki sorarsa 'uzun zamandır girmiyorum' dersin" diye akıl veriyor. Daha dürüst olan " bu arkadaşlarım için bir platform, sizi alamam" de diyor. Bir uyanık, "Önce kabul et sonra zam iste, kim arkadaşına hayır diyebilir ki" diye soruyor. Sonuncusu ise "26 yaşında Facebook için çok yaşlıyım" diye cevap vermesini salık veriyor. Ben sanırım sonuncu tavsiyeyi dinleyeceğim... Hem tüm Forbesgilleri benimle arkadaş olma mecburiyetinden azat ediyorum hem de bu Facebook'dan derhal istifamı talep ediyorum. Bu iş başımı döndürdüğüne göre ben de çok yaşlıyım Facebook için...

13 yorum:

Moonish (moonsun) dedi ki...

Tahmin edebiliyordum Facebook'un ileride insanin basina dertler acabilecegini, o yuzden gelen bir davetle uye oldum ama kendi bilgilerimi doldurmadim neyseki...
Tum bilgilerinizi soruyor, cok tehlikeli bisey..!

etki alanı dedi ki...

Ben de duymuştum.Ve çok eski arkadaşlarıma kavuşmak için düşünüyordum.İyi ki okudum.asla girmem...Bu nedenle bilmeyenlere uyarı olsun diye yayınladım..
Sevgiler moonsun11

GULTEINEN ENKELINI dedi ki...

yok ya.. ilkel bi hayvan gudum var benim face book konusunda.
sevmedim.
dunyanin civisi ciktinin tarifi cunku insanlarin suursuzca kullancaani tahmin edebiliyorum.
benim de var face im book da bu arada :)))
adim soyadim.
birkac resmim.
o kadar..
daha ne yazcam yuaa..
beni arayan bulsun daha ne? neden hayatimi dokeyim, blogumda bile acikca yazmiyom adimi ben..
hih..
heh..
imza : insanlardan korkak

Talisman dedi ki...

Facebook u seviyorum ben yaa. Zekice bir iş. Dikkatli ayarladıktan sonra birşey olmaz. Tek sorun tiryakilik yaratması..
Sevgiler.

YILDIZNAF dedi ki...

Ilk duydugum andan beri isinamadim ben bu fikre. Eger yollar ayrildiysa birileriyle birgun bir yerde, ayrilmasi gerektigi icin felsefesine inanmisimdir hep. Ayrilmak istemediginle birliktesin zaten. Oyleyse niye bu eziyet.

ayseyaman dedi ki...

Yazıyı paylaştığınız çok iyi oldu! Şimdi içim rahat! :)
Bana gelen facebook davetlerinin hiç birini şimdiye kadar kabul etmedim, arkadaslar bırbır etmeye başladılar, ne meraksızsın diye, nedense başından beri garip bir koku alıyordum, demek yanılmamışım. :)
Valla ben de eski defterleri açmaya hiç niyetim yok, kim kime dum duma. :)))
sevgilerle :)

daimamutfak dedi ki...

Tütü'cüğüm bayramını kutlarım.
Bir facebook çılgınlığıdır gidiyor..Bende geçen gün öğrendimde ne iyi dedim..Bu yazıyı yazmakla iyi etmişsin ellerine sağlık ..canım seni öptüm..

etki alanı dedi ki...

gulteınen
Acaba Gül mü,yoksa Gülten mi?
Gerçekten adını tahmin etmek zor!!
Ayrıca Facebook için cesaret göstermişsin.Seni kutluyorum gizemli kadın....




Sevgili talisman
İnterneti iyi bilenler bu işi iyi yürütüyorlar.Benim gibi tuzağa düşmeye aday insanlar hiç girmemeli.Benim arkadaşlarımdan girenler var.Ama artık onlar adeta birer internet kurdu...
Dikkatli olalım diye yayınladım.
Sözüm iyi bilenlere değil zaten...




Yildiznafcığım
Kaderci düşündüğümde kesinlikle katılıyorum.Ama mantıklı düşündüğümde araştırma yönüm gıdıklıyor beni.Ama bu yazıdan sonra mümkün değil...



Ayşeciğim
Yaşam hergün yeni fırsatlar sunuyor.Yeni arkadaşlıklar kuruluyor.Sokakta karşılaştığımız insanlarla belkide sanal olarak konuşuyoruz.Bu da bir gizem ve güzel.
Eskiden kalan dostluk varsa zaten sürüyordur.Kopmaması gereken insanlar kopmuyor.
Bu yöntemle sinir olduğun biriyle karşılaşmak ta var...
Çok doğru söylüyorsun...



Neriman hanımcığım
Her konuda çılgınlık var.
Ayrıca bilgisayar köşenizde çektirdiğiniz resminize bayıldım.Gizemli ama baş köşe.Muhteşem....Yazılarınızı keyifle takip ediyorum..

Asortik Krep dedi ki...

Girmeme hanesine bir kayıt daha eklendi..Son durum: Girmiyorum.
Teşekkürler paylaştığın için.

Zaten ,işimiz,gücümüz bilgisayar ehh yavaş yavaş eğlencemiz de.. Sanırım böyle devam ederse tüm dünyamız da olacak. İmdatttt!

Adsız dedi ki...

Hі, thіs wееkend іs plеasant in
suppoгt of me, because thiѕ occаsion
i аm reading this wonderful іnformative роst heге at my hοmе.



My pagе in order to - 1kviews

Adsız dedi ki...

Ahaа, its faѕtіdiοus ԁіscuѕsion abоut this ρіeсe οf writіng hеre аt thіѕ
web ѕite, ӏ hаνe reaԁ all that, so
аt thіs time me alѕo cοmmеntіng here.


my webрage :: visit - 1kviews

Adsız dedi ki...

Heуа i'm for the first time here. I found this board and I find It truly useful & it helped me out much. I hope to give something back and aid others like you helped me.

Feel free to surf to my website; Bookall.net

Adsız dedi ki...

Hi there to аll, it's really a fastidious for me to pay a visit this website, it includes precious Information.

Also visit my site take a look - 1kviews