(devam)
-Eşiniz yok mu?
-Hayır..yok.!
-O zaman üzgünüm....
Bu söz üzerine sinir katsayım yükseldi !
-Anlamadım hanımefendi..Sadece erkekler mi yarışıyor?
Karşı tarafın da sinirlendiğini hissedebiliyorum.Bastırarak(sanki dişlerinin arasından konuşarak);
-Hanımefendi,aile reisleri yarışıyor.
Ben gayet pişkin,ama adeta tıslayarak;
-İyi ya,dedim .Aile reisi benim!
............
Evvetttt,kesin bu kez karşı taraf geveleyecek..
-Eeee..Hanımefendi...
-Eveet...(neşem yerine geliyor)
-Hanım yarışmacımız hiç olmadı gibi...
-O zaman ben ilk olacağım..
Eminim ki yanında olsam ,beni bir kaşık suda boğacak!
............
-Peki hanımefendi" dedi.Ben telefon numaranızı ve isminizi alayım.İlgili birimlere
bildireceğim.
Söyledim.
Artık sınıra dayanmış nezaketinin son demlerini yaşadığı hissedilen ,ama belli etmemeye çalışılan bir ses tonuyla;
-Biz sizi altı ay içinde arayacağız hanımefendi.
-Altı ay mı?
-İyi günler hanımefendi dedi ve telefonu kapattı.
-La havlevela,dedim elimde kalan telefona bakarak..
-Zaten hiç sevmemiştim o yarışmayı dedim.
Altı aymış..Peh.!!!
Sonra,beni bekleyen elektrik süpürgemle barışıp,birlikte evi temizledik.
Çocuklarım da dahil,kimseye söylememe kararı aldım.Tükürdüğümü yalamıştım çünkü...
.........
Aradan bir hafta geçtikten sonra ,telefon çaldı:
-Efendim.?
-Hanımefendi."Şans Kapıyı Çalınca"yarışma Programından arıyorum.
-Tabii,tabii,keşke ben arasaydım sizi..
.................
Fundaaaa geç dalganı bakalım..
-Hanımefendi,ben SHOV TV den arıyorum.
-Keşke kanal D olsaydı.Onu daha çok seyrediyorum.
-Bakın..
-Hadiii ! Fun....der demez kasıldım.
Çünkü kimseye söylememiştim.
-Siz Funda değilsiniz..?!?!!
-Hayır,Hanımefendi.
Yani,var ya!Şuraya telefon açtığımdan beri düştüğüm durumlara bakar mısınız?
Yutkundum,değişik sesler çıkararak;
-Özür dilerim hanımefendi,dedim.Sesinizi kızkardeşimin sesine benzettim.Şaka yapıyor sandım.
Karşıdan gülümseyen bir ses:
-Tahmin ettim hanımefendi,dedi.
Karşılıklı nezaket kokusunu aldınız değil mi?
-Tabii,yarışmaya kabul edilmedim..?
-Aksine kabul edildiniz..
..................
O an beni görmeliydiniz..
-Nee...? Şimdi yarışmaya mı katılacağım?
(Yuh yani.!)
Telefon elimde,bir ileri,bir geri,garip davranışlar sergileyerek,panik oldum...
-Birer fotoğrafınızla gelip,bizzat müracaat etmeniz gerkiyor...Yarın saat 16 sizce iyi mi?
-Evet.Tabii gelirim.İyi günler ,deyip telefonu kapattım.
Uzun bir müddet olduğum yere oturup,hiç bir şey düşünemedim......
...........
Çocuklar okuldan geldikten sonra,söylediğimde sevinçten uçtular neredeyse.
Doğal olarak,hayaller kuruldu..
-Orada durun bakalım.!Kazanmışım gibi hayaller kurmayın,dedim.
-Sen kazanırsın anne, dediler...
Süpermenim ya.!Herşeyin üstesinden geldik,bir bu kaldı!
Sıra reyting rekorlarını kırmaya geldi.
Ertesi gün,gittik kaydımızı yaptırdık.Yine,altı ay içinde arayacaklarını söylediler,ve bizi gönderdiler.
-Çocuklar altı ay dedilerse....Unutun,dedim.Arasalar bile biz unuturuz zaten.
Yüzleri düştü ikisinin de...
Güldüm:
-Boşveriiinnn.Bu da bir macera...!!!!!
Devamı var.