2012'inin en kötü yasa tasarısı hala gündemde! *
2012'de gündeme bomba gibi düşen ve 100 binleri tüm Türkiye'de ayağa kaldıran "ölüm yasası" herhalde bu yılın en büyük acısıydı. Yasa tasarısı hala mecliste, tüm Türkiye yürüdüğü ve tepki verdiği halde hala geri adım atan ya da hayvanlarını seven bir ülkenin vatandaşlarına olumlu bir cevap veren yok! 2013 farklı olmayacak, bu tasarı yine gündemde olacak ve yine iş sizlere düşecek. Evinizde, sokağınızda, barınaklarda yaşayan dostlarımız için sakın vazgeçmeyin ve yeni yıl hediyesi olarak aşağıdaki dilekçeyi lütfen yine aşağıda verilmiş olan adreslere yollayın. Durmayın, durursanız onlar ölecek...
DİLEKÇE:
Sayın Başbakanım,
Sayın Milletvekillim,
Bir seçmen olarak, şu an Meclis’e sunulmuş bulunan 5199 no'lu Hayvanları Koruma Yasası’nın bazı maddelerinin değişikliklerini içeren; Orman ve Su işleri Bakanlığı tarafından hazırlanmış olan değişiklik tasarısı ile CHP Milletvekili’ne ait kanun teklifi hakkında ilginiz ve alakanız için yazıyorum.
Bu tasarıların, sadece biz hayvan severler olarak değil, vicdanı olan her Türk insanının düşünce ve inançlarına ters düştüğü apaçık ortadır.
Bu yasa tasarısında bizlerin en çok tepki vermesine neden olan maddeler arasında sahipsiz hayvanların sokaklardan toplatılıp, kısırlaştırılıp sahiplendirilinceye kadar 'doğal yaşam parklarına' yerleştirilecek olmasıdır. Bu madde şu anda devletin uyguladığı ''Kısırlaştır, Aşıla, Yaşat" politikasına istinaden sokak köpeklerinin kısırlaştırılıp, aşılanıp, küpelendikten sonra alındıkları ortama geri bırakılma politikasıyla tamamen ters düşmektedir. 5199 sayılı hayvan Koruma Yasası’nın iyileştirilmesi beklenirken bu madde ile yasanın YAŞATARAK koruyucu önlem alması ortadan kalkmaktadır. Yaşadıklarımızdan biliyoruz ki hiç bir kurum, kuruluş binlerce köpeği, kediye bakamaz. Sizlerin belirttiği gibi refah, sağlık ortamı yaratılması için ortaya çıkan maliyet milyarlarca lirayı bulacaktır. Halbuki bulunduğu yerde zaten onlara bakan gönüllüler gerek devlet gerek diğer kurumların üstünden bu yükün büyük bir bölümünü almaktadır.
Hayvanları bir yere toplayıp oradan sahiplendirilinceye kadar bir arada tutmak mali yükü arttıracağı gibi aynı oranda hastalık, birbirini parçalama, açlığın getirdiği ölüm kampları oluşturmak olacaktır. Hayırsız Adalar yaratılacaktır.
Ormanın kendine ait bir dokusu vardır. Bu doku bozulacak, ormanda yaşayanlar için de bu parklar büyük birer tehdit olacaktır.
Binlerce yıl öncesi doğallığından koparttığımız kedi, köpeklerin doğal ortamı artık ormanlar değildir. Doğan bebeği nasıl tekrar ana karnına koymak mümkün değilse binlerce yıl öncesi doğallığından koparttığımız kedi ve köpekleri, kuşları doğal ortam diye ormanlara toplamak da imkansızdır.
Toplanma konusundaki ısrar, tasarıda ötenazi denilen öldürmeye, deneye, ırkların sınıflandırılmasına tanınan kolaylık, evlerdeki hayvan sayısının kurumlarca tesbiti, kısırlaştırmanın amacını aşıp ticarete dönüştüren maddelerin yer alması bu tasarıları ölüm yasası haline getirmekte ve sadece hayvan severleri değil yaşam hakkına saygı gösteren, insan hakları savunucularını da endişe içinde bırakmaktadır.
Bu nitelikte bir yasa tasarısının, koruma kanunu adı altında meclisimize sunulmasını anlamakta güçlük çekiyoruz. Binlerce imza ve meydanlarda eylemle, sivil toplum kuruluşlarının imzasıyla düzenlenen iki deklerasyonla bu tasarıya tepkimizi göstermemize rağmen cevap olarak bu tasarının “Pekçok kurum ve kuruluşla, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte ortak hazırlandığı “ belirtilmiştir. Binlerce tepkinin içinde olan bizler böyle bir tasarının sivil toplum kuruluşu desteği ile hazırlandığına inanmakta zorlanıyoruz. Yaşam hakkına saygı duyan hiçbir sivil toplum kurumu böyle bir hazırlığın içinde olamaz. Olan varsa hayvan ve yaşam haklarını temsile yeterli değildir.
Tasarı yaşatmaktan ziyade bir soy kırıma neden olacak maddeleri içermektedir. Geri çekilmeyip, Veteriner Hekimleri Odası ve Baroların Hayvan Hakları Komisyonları’nın temsilcileri, bağımsız STK lar, çıkarsız, alanında tecrübeli bireylerin yer alacağı kapsamlı ve ortak bir çalışma yapılmazsa soykırımın düğmesine basmış olacaksınız. Çözüm olmayacağı gibi hayırsız adalara sebep olanların isimleri gibi tarihte yer alacaksınız.
Binlerce sese duyarsız kalmayacağınız inancıyla, ölüm ve bir o kadar devlete, hükümete maddi, manevi yük getirecek tasarının çekilmesini yeniden değerlendirilmeye alınmasını saygılarımla arz ederim.
Dilekçemize 4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ile 3071 Sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun hükümleri gereğince, kanuni süresi içerisinde cevap ve bilgi verilmesini arz ve talep ederiz.
İsim / Soyad:
T.C Kimkik no:
Lütfen isminizi ve TC Kimlik numaranızı eklemeyi ihmal etmeyiniz!
Yollanacak email adresleri:
bimer@basbakanlik.gov.tr; bimer1@basbakanlik.gov.tr, receptayyip.erdogan@tbmm.g ov.tr, veyseleroglu@gmail.com, veyseleroglu@tbmm.gov.tr, bilgiedinme@basbakanlik.go v.tr,bilgiedinme@cevreorma n.gov.tr, bilgiedinme@icisleri.gov.t r, bilgiedinme@ormansu.gov.tr , cevreorman@cevreorman.gov. tr,hukuk@icisleri.gov.tr, mustesarlik@icisleri.gov.t r, myarasir@ormansu.gov.tr, navci@ormansu.gov.tr, ndemiral@cevreorman.gov.tr ,nuhungemisi@ormansu.gov.t r, tyilmaz@ormansu.gov.tr, zsaltu@ormansu.gov.tr, mustyrd_eldemir@ormansu.go v.tr,mustyrd_ceritli@orman su.gov.tr, mustyrd_kocaker@ormansu.go v.tr, mustyrd_kucuk@ormansu.gov. tr, bakanyrd@ormansu.gov.tr,dk mp@ormansu.gov.tr, hksm@ormansu.gov.tr, sabrikiris@ormansu.gov.tr, mustafaakincioglu@ormansu. gov.tr,ndemiral@ormansu.go v.tr, istanbul@ormansu.gov.tr, bolge1@ormansu.gov.tr, eroglu@ormansu.gov.tr, nakman@ormansu.gov.tr,must esar@ormansu.gov.tr, cem@ormansu.gov.tr, mustafakurtulmuslu@ogm.gov .tr, sgb@ormansu.gov.tr, teftis@ormansu.gov.tr,huku k@ormansu.gov.tr, basin@ormansu.gov.tr, ouzun@ormansu.gov.tr, hacatal@ormansu.gov.tr, did@ormansu.gov.tr,mgurbuz @ormansu.gov.tr, narpa@ormansu.gov.tr, yasaryilmaz@ormansu.gov.tr , etemboz@ormansu.gov.tr,yce ran@ormansu.gov.tr, aagir@ormansu.gov.tr, tusta@ormansu.gov.tr, ckinaci@ormansu.gov.tr,h.a ytac@ormansu.gov.tr,havci@ ormansu.gov.tr, hkocaker@ormansu.gov.tr, hozbek@ormansu.gov.tr, ikozan@cevreorman.gov.tr,i nfo@istanbulormansu.gov.tr , ismailceritli@ormansu.gov. tr, meldemir@ormansu.gov.tr, ahmetozyanik0653@gmail.com
DİLEKÇE:
Sayın Başbakanım,
Sayın Milletvekillim,
Bir seçmen olarak, şu an Meclis’e sunulmuş bulunan 5199 no'lu Hayvanları Koruma Yasası’nın bazı maddelerinin değişikliklerini içeren; Orman ve Su işleri Bakanlığı tarafından hazırlanmış olan değişiklik tasarısı ile CHP Milletvekili’ne ait kanun teklifi hakkında ilginiz ve alakanız için yazıyorum.
Bu tasarıların, sadece biz hayvan severler olarak değil, vicdanı olan her Türk insanının düşünce ve inançlarına ters düştüğü apaçık ortadır.
Bu yasa tasarısında bizlerin en çok tepki vermesine neden olan maddeler arasında sahipsiz hayvanların sokaklardan toplatılıp, kısırlaştırılıp sahiplendirilinceye kadar 'doğal yaşam parklarına' yerleştirilecek olmasıdır. Bu madde şu anda devletin uyguladığı ''Kısırlaştır, Aşıla, Yaşat" politikasına istinaden sokak köpeklerinin kısırlaştırılıp, aşılanıp, küpelendikten sonra alındıkları ortama geri bırakılma politikasıyla tamamen ters düşmektedir. 5199 sayılı hayvan Koruma Yasası’nın iyileştirilmesi beklenirken bu madde ile yasanın YAŞATARAK koruyucu önlem alması ortadan kalkmaktadır. Yaşadıklarımızdan biliyoruz ki hiç bir kurum, kuruluş binlerce köpeği, kediye bakamaz. Sizlerin belirttiği gibi refah, sağlık ortamı yaratılması için ortaya çıkan maliyet milyarlarca lirayı bulacaktır. Halbuki bulunduğu yerde zaten onlara bakan gönüllüler gerek devlet gerek diğer kurumların üstünden bu yükün büyük bir bölümünü almaktadır.
Hayvanları bir yere toplayıp oradan sahiplendirilinceye kadar bir arada tutmak mali yükü arttıracağı gibi aynı oranda hastalık, birbirini parçalama, açlığın getirdiği ölüm kampları oluşturmak olacaktır. Hayırsız Adalar yaratılacaktır.
Ormanın kendine ait bir dokusu vardır. Bu doku bozulacak, ormanda yaşayanlar için de bu parklar büyük birer tehdit olacaktır.
Binlerce yıl öncesi doğallığından koparttığımız kedi, köpeklerin doğal ortamı artık ormanlar değildir. Doğan bebeği nasıl tekrar ana karnına koymak mümkün değilse binlerce yıl öncesi doğallığından koparttığımız kedi ve köpekleri, kuşları doğal ortam diye ormanlara toplamak da imkansızdır.
Toplanma konusundaki ısrar, tasarıda ötenazi denilen öldürmeye, deneye, ırkların sınıflandırılmasına tanınan kolaylık, evlerdeki hayvan sayısının kurumlarca tesbiti, kısırlaştırmanın amacını aşıp ticarete dönüştüren maddelerin yer alması bu tasarıları ölüm yasası haline getirmekte ve sadece hayvan severleri değil yaşam hakkına saygı gösteren, insan hakları savunucularını da endişe içinde bırakmaktadır.
Bu nitelikte bir yasa tasarısının, koruma kanunu adı altında meclisimize sunulmasını anlamakta güçlük çekiyoruz. Binlerce imza ve meydanlarda eylemle, sivil toplum kuruluşlarının imzasıyla düzenlenen iki deklerasyonla bu tasarıya tepkimizi göstermemize rağmen cevap olarak bu tasarının “Pekçok kurum ve kuruluşla, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte ortak hazırlandığı “ belirtilmiştir. Binlerce tepkinin içinde olan bizler böyle bir tasarının sivil toplum kuruluşu desteği ile hazırlandığına inanmakta zorlanıyoruz. Yaşam hakkına saygı duyan hiçbir sivil toplum kurumu böyle bir hazırlığın içinde olamaz. Olan varsa hayvan ve yaşam haklarını temsile yeterli değildir.
Tasarı yaşatmaktan ziyade bir soy kırıma neden olacak maddeleri içermektedir. Geri çekilmeyip, Veteriner Hekimleri Odası ve Baroların Hayvan Hakları Komisyonları’nın temsilcileri, bağımsız STK lar, çıkarsız, alanında tecrübeli bireylerin yer alacağı kapsamlı ve ortak bir çalışma yapılmazsa soykırımın düğmesine basmış olacaksınız. Çözüm olmayacağı gibi hayırsız adalara sebep olanların isimleri gibi tarihte yer alacaksınız.
Binlerce sese duyarsız kalmayacağınız inancıyla, ölüm ve bir o kadar devlete, hükümete maddi, manevi yük getirecek tasarının çekilmesini yeniden değerlendirilmeye alınmasını saygılarımla arz ederim.
Dilekçemize 4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ile 3071 Sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun hükümleri gereğince, kanuni süresi içerisinde cevap ve bilgi verilmesini arz ve talep ederiz.
İsim / Soyad:
T.C Kimkik no:
Lütfen isminizi ve TC Kimlik numaranızı eklemeyi ihmal etmeyiniz!
Yollanacak email adresleri:
bimer@basbakanlik.gov.tr; bimer1@basbakanlik.gov.tr,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder