23 Temmuz 2007 Pazartesi

Kedilerim



Hayvanları çok seviyorum.
Özellikle kedilerin yeri hayatımda çok özeldir.Benim terapi ilaçlarım onlar.Ama ne yazık ki apartman katında oturduğum için bakamıyorum.
Hani,herkesin sıkıntılı ya da bunalımlı zamanları olur ya..Benim de işsiz olduğum zamanlardı bu dönem.Ve oldukça kötü bir dönemdi.
İşte tam bu zamanda oğlum dışarda 4 tane minik kedi yavruları bulup geliyor.Arkadaşlarının herbirinin elinde birer kedi kapıdalar.Hırpaladıklarının farkında olmadan,oyuncak bebek gibi oynuyorlar.Hemen ellerinden aldım,daha gözleri bile açılmamıştı.Hepsi evlerine götürüp bakmak istediler.Annelerini arayınca olumsuz cevaplar geldi.Çocuklar üzülmesin diye,kardeşleri birbirinden ayırmadan bakıp ,büyüdükten sonra kendilerine vereceğimi söyledim.Biraz gönülsüzde olsa onayladılar.
Hemen bakabilecek insanları aradım.Ama kedilerin yavrulama zamanı olduğu için her kedisever insanin evi dolu.
4tane KEDİ!
İhale bana kaldı.Ne yaparım diye düşündüm.Nasıl üşüyorlar anlatamam.İkisi için umudumu kesmiştim.Tümüyle hareketsizler.Anne sıcaklığını ve sütü onlara nasıl tattırabilirim diye düşündüm.Fırat'ın oyuncak kutusunun içine sıcak su dolu termoforu koydum.İki havluyu katlayıp üstüne yerleştirdim.Kedileri koyar koymaz uyudular.Tam 2,5 saat uyandıramadım.sıcakta uyumalarını seyrettim.inanılmazdı.Kimbilir ne zamandır soğukta açlıktan baygın gibilerdi?Sütün içine biraz şeker ve ılık su koydum.Damlalıkla ağızlarına damlata damlata içirdim.Avucumun içinde damlalıkla süt içen kedi.Tam resimlikti.Görülmeye değer bir manzaraydı.Nasıl acıkmışlarsa adeta saldırdılar.Sabaha kadar yatağımın başucunda yerde yanımda yatırdım.Gece kalkıp sıcak suyu yenileyip ,karınlarını doyurup tekrar yattım.Aylardan Mart olduğunu düşünürseniz soğuğun ne kadar güçlü olduğunu bilirsiniz.O sıcaklık annelerinin yerini tutmaz ama üşümediler ya o bana yeter.
Bir hafta içinde gözleri de açıldı.En sevimli zamanları gelmişti.Kendi kendileriyle oynamalarına doyamıyorduk.Fırat sevinçten yerinde duramıyor.çılgınlar gibi seviniyor.Okuldan koşarak gelip soluğu onların yanında alıyordu.Ben de düşüncelerimden uzaklaşıp,bütün dikkatimi kedilerin bakım ve terbiyesine vermiştim.Banyo onların odası olmuştu.O hale gelmişti ki kapı çalınca hemen banyoya koşup benim kapıyı kapatmamı beklerlerdi.Komşularımda hoşlanmasalar da alışmışlardı.Hiç kimse evde kedi olduğunu anlamazdı.Hergün temizlik yapıldığı için ev mis gibi kokuyordu.Kediler yıkanmaz aslında.Ben her hafta yıkayıp,hergün siliyordum.Pırıl pırıl oldular.Belki çok güzel kediler değillerdi ama hem akıllı,hem de kolay terbiye ediliyorlardı.Sonra oturma odasına gelmelerine müsaade ettim.Banyodan odaya,odadan banyoya giderlerdi.Sadece bir kere gösterdim.Bu davranışları bizi güldürürdü.Pıtır pıtır koşup resimdeki koltuğun üstünde hem oyun oynayıp hem de uyurlardı.
Bir ay bakarım dediğim kedilere tam beş ay baktım. Artık büyümüşler ve bakımları zorlamaya başlamıştı beni. Bir de resimdeki Bıcır isminde kuşumuzda var evde.Ama o kadar bizden oldular ki,gitmelerini geciktirecek bahneler arıyorduk.Aşılarını da vurdurmuştum.Ama bir sabah üç kedi yürüyemez oldu.Şaşırdık,üzüldük.Hemen veterinere götürdük.Bir kez de olsa anne sütü almış kedilerde olurmuş.Parazit geçmiş.Aşı vurdu,ertesi günü yürürler dedi.Gerçekten yürüdüler.Tuvaletlerinde parazitleri dökünce açıldılar ve koşmaya başladılar.
Artık gitme zamanı!
Biz çok kötü durumdayız.Yer aramaya başladık.Tümüyle ev kedisi oldular.Birden sokağa bırakılmaz.İnternete verdik.Ama yer bulamadık.
Benim bir hastalık nedeniyle ameliyat olmam gerktiği için artık gitmeleri için kesin çalışmalar başladı.Kızkardeşimin bir arkadaşı askeri lojmanın bahçesine götürebileceğimizi ve kendisinin onlara bakabileceğini söylemiş.Aldık,götürdük.Nasıl şaşkınlar.İlk defa bahçe gördükleri için yere yapıştılar.Sonra çocuklarla oynamaya başladılar ve rahatladılar.
Ama o gece uyuyamadık.Fırat'la hem ağladık,hem de başka çare olmadığının bilinciyle kendimizi teselli ettik.Eğer bahçem olsaydı onları asla bırakmazdım....
Ertesi günü hiç yemek yemediklerini öğrendim.hemen gittim.Herbiri dağılmış ve pislenmişlerdi.Eminim bizi arıyorlardı.Ama şaşkınlıktan beni bile görmediler.Sadece sesime geldiler.Ben de yemek yediremedim.
Lojmandaki aileler sahiplendiler.Askeriyenin yemekhanesinden yemek artıklarıyla beslendiklerini duyunca ben bir daha gitmedim.
Onları hep içim buruk hatırlayacağım.İsimleri;Sütlü,kınalı,çırmık ve obur'du


Bu olaydan ve ameliyatımdan iki ay sonra kızkardeşim yukardaki kediyi bulup getirdi .Birazda onu büyütüp annemin bahçesine götürdüm.Annem kızımın emaneti diyerek, balkondan aşağı yemek atarak bakıyor ona.Ve bir ay önce yavruları olduğunu öğrendim.gidip bakınca koca kızın anne olduğunu gördüm.Maskeli kızın adı da Pamuk şeker.
Çocuklarıma ve çevreme artık bana kedi getirmemelerini tembihledim.zevkle baktığım hayvanların gidişi,acı veriyor.
Eğer bahçeli bir evim olursa,kesinlikle kedi ve köpeğim olacaktır!

HAYVANLARI SEVELİM.ÇOCUKLARIMIZA BU SEVGİYİ TATTIRALIM.

NOT:Yandaki gülümseten anlar'a tıklarsanız,konuşan kedilere şahit olursunuz.

4 yorum:

KEDiKADIN =^..^= dedi ki...

sevgili etki alanı,
epeydir tembelliğimden giriş yapamadığım bloguma yazınızı okudum.
ne kadar zarifsiniz.
sizin bağlantı adresinizi bulamadığım için bebeklerinizi anlattığınız yazıya yorum olarak karşınızdayım.
bana özel de yazabilirsiniz.
sizinle haberyeşmek beni çok mutlu edecektir....
kedikodu@gmail.com
sevgilerle...nazli

etki alanı dedi ki...

Kedilerin resimlerini adeta tablo gibi çekmişsiniz.
Nazlı hanım
ben de görüşmek isterim.

yass dedi ki...

bu kedıler mı guzel degıl... bunlar melek meleek.. cok sevdım acaba sımdı nasıllar ne yapıyorlar.. bende merak ettım. allah kendını savunamayan kedıslerı ve tabıkı dıger mınıslerı korusun

etki alanı dedi ki...

Ahhh !
İnan onları çok özlüyorum .Hastalığım araya girmeseydi göndermezdim hiçbirini.Tek tesellim aşılarını vurdurup öyle gönderdim.Ama psikolojilerini düşündükçe,kötü oluyorum.Empati kurmamaya çalışıyorum.Dördünün mırıltısıyla uyuduğum günleri hatırlıyorum da...Terapi gibiydi.