‘İnsanlar onlara ne söylediğinizi unutabilirler. İnsanlar onlara ne yaptığınızı da unutabilirler. Ama insanlar, onlara kendilerini nasıl hissettirdiğinizi asla unutmazlar.’
Hiç kiraz ağacına çıkıp,dalından koparıp yerken,bir yandan da küpe yaptığınız kirazların tadının unutulmaz olduğunu bilir misiniz?
Şeftali ağaçlarının reçinelerini tattınız mı hiç?Dut ağacını silkelemenin ne olduğunu bilenleriniz kaç tanedir?
Okula yürüyerek giderken,kaç kez koyun ya da keçi sevdiğimi hatırlayamıyorum bile.Halbuki şehir içinde oturuyorduk.Ama yeşil alanların çok olduğu zamanların insanı olduğum için mutluyum.Koyun,keçi,tavuk ve kediler arasında okuduğum kitapların satırlarını bile hatırlıyorum.Farklı kokarlardı.Mahalledeki çocuklarla,kitap yarışı yaptığımızı ,özellikle Ayşegül kitaplarının kuşe kağıda,pırıl pırıl basılmış basımlarından ve 6-7 yaşlarımdaki anılarımdan söz ediyorum.
Defter ve kitaba ne kadar önem verdiğimizi anımsıyorum da,kıyamazdım bir sayfaya...Şimdi bakıyorum da,koca koca defterler atılıyor,değersizce,pervasızca...
Bebeklerin haricinde ,hazır başka oyuncaklarımız olmazdı.Beştaş,kırktaş,çelik çomak,saklambaç gibi sokakta oynana oyunlarla yaratıcılığımızı ortaya koyardık.Yanaklarımız pancar gibi kızarırdı...AAAAA,bakın pancar dedim de,aklıma geldi.
Erzincan'da şeker fabrikasının yakınlarında otururduk ve pancar atıklarıyla hayvanlarını besleyenlerin bahçesinden çıkmazdık.Kocaman tümsekler olurdu,kuleler gibi.Tepesine çıkıp,aşağıya kaymak çok zevk verirdi.Çığlık çığlığa koşarak kayardık o tümseklerden aşağıya...
Annemin kuzinede yaptığı yiyeceklerin kokusu hiç gitmez burnumdan....Pancarları bile onun üstünde kızartırdı...Bir yandan fırınına attığı böreğin kokusu,bir yandan,iki çeşit yemek yaptığı kuzinenin tek başına bir kahraman olduğunu düşünürdüm...Annemin reçel yaptığı günler gözümün önüne geldi.Bir yandan salça yapılır,bir yandan çeşit çeşit reçellerin kokusu....
Dışarıda kaynayan sularda yıkanan çamaşırların kokusundan olacak ki,hala heryer sabun koksun isterim.Bahçede,ağaçtan ağaca asılan iplerdeki çamaşırların özgürce uçtuğunu hep düşlerim....
Bisiklet öyküm pek parlak değildir.Arkadaşımın iki tekerlekli bisikletine binerdim,birgün bisikletin önü çıkıp,sadece arkasıyla düşmeden inmeye çalıştığımda yaşadığım korkuyla pek fazla hevesim olmamıştır o nedenle...Ama üç tekerlekli bir bisikletle ufak bir kasabada yaşamak isterim...Bu da tabiiki Muğla'da hayata geçebilir...
Ben o zamanların çocukluğundan gelmekteyim.Ve o çağın çocuğu olarak,çocuklarımı nasıl yetiştiriyorum acaba?
Hazır ürünlerin içerisinde yok oluyorlar gibi geliyor...
Keşke bir zaman makinesi olsa da,çocuklarımı bir götürebilsem o zamanlara....
Allahtan çocuklarım,doyumsuz çocuklardan biri değil....
Daha ne çok anılar var bu düşüncelerde...
4 yorum:
Canım Tütü
ERzincan şeker fabrikasına bir iş gezisinde gitmiştim ve oranın misafirhanesinde kalmak istediğimizde burada hayalet bir kadın dolaşıyor vazgeçin demişlerdi.Sözüm ona deprem gecesi evlenmiş ve o gece ruhunu teslim etmiş biri.Biz de öğretmen evinde kalmıştık o sefer. Ben çok etkilenmiştim o hikayeden sen de duydun mu merak ettim.Erzincanlılar çok misafirperver insanlar onları unutmadım.Yoksa sen de Erzincan'lımısın?Sevgiler Dilek.
Sufi'm,
Babam karadenizli,annem doğulu.Sanırım annemin kökleri Tunceli ve Erzincana dayanıyor,babam ise Trabzon'un Of ilçesinden köklü...
Ama biz üç kardeş,babamın laz,annemin ise Alevi olduğunu 15 yaşımızda öğrendiğimizde ne olduğunu anlamamıştık bile...Çünkü ne annem ne de babam bize yöreselliği ve ayrımcılığı öğretmediler.Hala insanların "nerelisin?" diye sormalarına bir anlam veremem...Türkiyeliyim dediğimde yaratıkmışım gibi bakmalarını hala anlayamam...
Ben Antep doğumluyum,ablam İzmir'de,kızkardeşim ise Erzincan'da doğmuşlar...
Babam subay olduğu için tayinler sayesinde ve teyzemin öğretmen,dayımın ise subay olması sayesinde,ülkemin bir çok yerini görme şansını yakalayanlardanım anlayacağın.Bu nedenle Türkiyeliyim ben ve kardeşlerim...Erzincan'da 7 sene kalmışız.Hatırladığım anılar çoğunlukla güzel olanlardan.Sadece bir kaç tanesini net hatırlıyorum.Mesela,o dönem evlere musallat olan vampir söylentisi çocuk kafama kazınmış.Büyük bir ihtimal röntgenci biriydi ve annem bizi korumak ve dikkatli olmamızı sağlamak amacıyla söylemiş olduğunu düşünüyorum.Bir kadının kendini asmak üzereyken,annemin kapıyı kırdırıp,son anda kurtarıp,ona tokat attığını hatırlıyorum...Çocuklarını kapının önüne koyduğunda,çocuklarının çığlığı sayesinde hayatta kaldığını düşünürüm hep...Bir de çok geniş ve aralıklı avlerin olduğu bir lojmanda kalıyorduk.Mustakil bir evdi....Şimdi oraların ev dolduğuna eminim,ama o dönem kardaki ayı izleri o kadar net hatırımdaki bugün bile hala anlatabiliyorum...Ve o kadar haklısın ki,Erzincanlılar muhteşem insanlar...Deprem olduğu zaman hava çok soğuktu ve annem elinde babamın silahı balkonda üç çocuğu ile otururken korkudan ve soğuktan titrediğini hatırlıyorum,ve komşularımızın gelip bizi kendi bahçelerinde toplanan mahallelinin bizlerle olan komşuluğunun güzelliği hep etkilemiştir beni ve hatıralarımdaki yerini hep korumuştur...Birçok ürkütücü hikayeleri duymuştum ama anlattığın hikayeyi duymadım...Üstelik Şeker ilkokulunda okumuştum...
Anılara dalınca dipsiz kuyu gibi oluyorum,en iyisi bitirmek..
Sevgiyle kal...
Αfteг lоοκing ovеr a hаndful of the blοg postѕ on your web site,
Ι ѕeriously appreciаtе уouг ωay
of writіng a blog. I book-marκed it to my bookmаrk sіte list
and wіll bе checking back sοon.
Please check out my website too and lеt me know
hοω yοu feel.
Αlso visit mу ρagе - in order to - 1kviews
Ноwdy I аm ѕo excited I found
yοuг websitе, I really found yοu bу accident, while I
ωаs looking on Dіgg foг something else,
Nonetheless I am here nοw and would just like to say kudos fοr a maгνelοus pοst and a all
round entertaіning blog (I also love the theme/dеsіgn), Ι don't have time to read through it all at the minute but I have saved it and also added your RSS feeds, so when I have time I will be back to read a great deal more, Please do keep up the awesome work.
Here is my blog click - 1kviews
Yorum Gönder