17 Şubat 2008 Pazar

Düşlerimdedir salıncak....


Çocukluğumda hep büyük ve ağaçlı bahçelerde oynadığımı hatırlıyorum.Bahçelerimizde hep yanyana iki ağaç mutlaka vardı,ve annemle babam en yakın iki ağaca sürekli kalacak şekilde hamak salıncak kurarlardı..
5-6 yaşlarımda,o iki ipin arasına büyük kilimleri geçirip bez hamak haline geçirdiğimizi hatırladıkça hep gülümserim..Taa o zamanlardan alıştırmışlar bizi kendi işimizi başkalarına bırakmamayı...
Ben bebeklerle pek oynamayı sevmedim,varsa yoksa Ayşegül gibi resimli kitapları alıp,bir tane de elma alıp hamağa uzanarak okumak(6 yaşında ne kadar okunacaksa!) olurdu..Ve bu keyif çok uzun seneler sürdü..Hala kitap okurken elmayı ısırarak yemeyi çok severim..
Ablamın bir çok bebeği olmuştu..Onlara elbise diker,hepsini sıralar onlarla konuşur ve adeta tiyatro yapardı..

Hiç unutmuyorum,Babamın bir askeri, askerliği bittikten sonra babamı evde ziyaret ettiğini ve iki bebek getirdiğini hatırlıyorum..Benim 6 yaşımdayken boyum ne kadarsa bebekler de neredeyse kulağıma kadar geliyordu..Ablam çoşkuyla aldı bebeğini,benim de çok hoşuma gitmişti ama ,bir bebek için nasıl coşayım diye düşünmüştüm..O kadar yani!..Ama o bebeğimi çok sevmiştim..Yatırınca gözleri kapanıyordu...Salıncağa birlikte uzanırdım ve ona hep kitap okurdum(yani resimleri anlatırdım)..Zaten ya liston olurdu(kedimiz) salıncakta yanımda ya da o bebeğim..Salıncaklarıma anlam katan iki varlık..

Bir de yukarıdan uzanan bir dal varsa,mutlaka oraya da salıncak kurulurdu..Tembihleri kulak arkası yapıp uçabildiğim kadar hızlı sallardım kendimi...

Erzincan'da Şeker ilköğretim okulu lojmana çok yakındı..Bahçesinde boy boy şimdilerde jimnastikçilerin yaptığı ,sallanarak taklalarla yapılan (şu an adı aklıma gelmedi)hareketleri var ya..yaptığımı hatırlıyorum da eğer o zamanlar elimden tutulsaydı"Nadya Comanaci" nin adı yerine benim adım olurdu(!)..O kadar iddialıydım yani! :))..Şaka bir yana çok ciddi tehlikeli hareketler yapardım..Mesela ayaklarımı demire geçirip ters atardım kendimi,ayaklar havada başaşağı sallanırdım..Demirlerin üstüne çıkıp,denge yürüyüşü yapardım...Ellerimle tutunup sallanır en uzak köşeye atlardım...Asla çocuklarıma izin vermezdim.Gerçi o imkanları da yoktu ya..Bizim çocukluğumuzda daha bir olanaklar vardı..
Şimdiiiii !!
Sevgili Suzi;Eğer "şimdiki halinle seni düşünüyorum da tütü"dersen üstüne atlayacağımı bil lütfen:)) Şimdiki halim bile bu kiloya rağmen çeviktir,deyip hemen savunmamı yaparmışım..:)
Salıncaklar, çocuklukta gerçekten çok önemli bir yer tutuyor.
Ben hala salıncağı,bir terapi gibi görüyorum....
Bakar mısınız..
Atamız bile nasıl salıncak keyfi yapmış..
Keşke tüm liderlerimiz böyle sosyal olabilseler.....

.............................................................................................................................................

Bu resim 6 yaşımdayken çekilmiş...

soldaki ablam,sağdaki benim,ortada oturan akrabamız..Bahsettiğim salıncaklardan biridir,sallandığımız...




4 yorum:

Unknown dedi ki...

10 gündür babannemin evindeyim, çocukluğumun geçtiği yerde. Aynı masanın, aynı yerinde oturup, çocukluğumun geçtiği bahçeye, aynı yerde duran ağaçlara bakıyorum.
Kar yağıyor...
Acı,tatlı herşey gözümün önünde.
Sevgiler...

Aslı dedi ki...

Tütüşüm benim,
Ona yakışmayan birşey var mıydı... Savaşlar yöneten, bir ülkeyi kurtaran adamın gülüşü ve çocukluğu bu kadar mı yakışabilir yüzüne bedenine... Her resminde onu daha çok özlediğimi hissediyorum... Sanırım onu anlamak sevmekten öte birşey...
Öpüyorum yanaklarından kocaman...

etki alanı dedi ki...

Ne mutlu sana Evrim,
Çocukluğunu yaşadığın yerlere gidebiliyorsun...
Ben o kadar çok yerde çocukluk yaşadım ki,hangi bir yere gideyim..
Ama ilk fırsatta,Erzincan ve Burdur'a mutlaka gideceğim..

.............................................

Aslı'cığım,
Tam bir lidere sahip olduğumuzun farkında olmaları için ne yapılmalı bilmiyorum ki....

Adsız dedi ki...

Whаt's up mates, its wonderful article concerning teachingand entirely defined, keep it up all the time.

My site; go to this page - 1kviews