1 Ocak 2012 Pazar

Artık kahve içebiliyorum....

Kahve kokusunu hep sevdim.

Ama içerken aynı hazzı duymadığım kesin...

Belki de,çocukluğumda annemin sürekli"çocuklar kahve içerse kararıp zenci olurlar"sözü nedeniyle içme eylemine karşıydım bu yaşıma kadar....Zaten esmer bir tene sahip olduğum için korkmuş olmalıyım,ya da annemin ses tonundaki uyarı,eğer içersem onun tarafından karartılacağım yönünde de olabilirdi...

Yıllarca kahve içemedim.

Yaşım 52,mecburi getirilen kahveleri dahi yarım içebildim bu seneye kadar,ardından içtiğim iki bardak suyla ancak tahammül edebiliyordum...Kokusundaki o güzel aromayı içerken alamıyordum.

Bu sene yaptığım abiye aksesuarları nedeniyle uykusuz kalmam gerekiyor.Sabahlara kadar oturmam gereken bir sürece girdim.4 yıl aradan sonra başlayınca,uykusuzluğa alışmak bile bir süreye bağlı oluyor...Aspirin ve yeşil çay bu görevi yerine getiriyor,ama ancak iki saat kadar...

Ne yazık ki uykuya yenildiğim geceler çoğalmaya başlamıştı.

Kolayla kahveyi birleştirip içen öğrencilerin sabaha kadar ders çalıştıklarını duydum kızımdan.Hemen yapıp içtim,ama her zamankinden daha çabuk uyudum.Ters etki yaptı bende...
Sade kahve yapıp içmeye karar verdim,deneyecektim.30 yıl boyunca çayımı ve neskafemi şekersiz içiyorum.Türk kahvesinden şekersiz tat alınır mı diye düşünürken bile yüzüm buruşuyordu.
Yaparken kokusunu içime çekip,ilaç niyetine içiyorum.Asla uykum gelmiyor,üç günde 4 saat uyuduğumu biliyorum.Ancak işi teslim edince derin uyku uyuyabiliyorum...

Artık kahve içmiyorum demiyorum.Yararlı ya da değil,bundan sonraki süreç bu olacak....



1 yorum:

kahveci dedi ki...

Fazla kahve besinlerin vitamin mineral hatta protein yararlılığını büyük oranda azaltır. Daha çok filre kahveler. Çay ve kahveyi fazla içen kişilerin yüzeleri soluk ve akmış sarkmış ifadede olursa şaşırmayın.

Kahve aslında bazı kişilerde çoğu değil bir bardağı bile kemiklere zarar verir, genetik faktörlerle ilgili. Bunun dışında az gelişmiş ülkelerde çokça içilen filtre edilmiş proteinsiz, mineralsiz kahveler tam bir zehir deposu aslında. Ülkemizde de en çok bu nescafe türü filtre edilmiş, rafine edilmiş çözülen kahveler tüketiliyor. Halbuki kaliteli bir kahvenin gerçek tadı asla bu tür kahvelerde bulunmaz, bunlarda hem daha fazla kafein vardır, hem yararlı elementler fabrikasyon filtremeleri sırasında yok olmaktadır, dolayısıyla tam bir kemik, eklem, kas ve beyin düşmanı olarak karşımıza çıkmaktadır.

ülkemizdeki kahve firmalarına ve mağazalarına çağrımız kahveyi daha sağlıklı olarak üretip bunun sunumuna önem vermeleri.

Filtre edilmemiş iyi yollarla üretilmiş doğal kahveler haftada birkaç kere sağlıklı olabilir.