Gece yarısıydı,ablamla birlikte yataktan fırlamıştık.Gürültü ve sallantı annemin korku dolu telaşıyla birleşince,üşümeye benzer bir titreme gelmişti bedenime.Bahçeli bir evde oturuyorduk,askeri lojman olarak tutulmuştu.O gece babam nöbetteydi,annem üç çocuğu ile birlikte,geceleri ayıların ayak izlerine rastladığımız çok büyük bir bahçe içindeki bu evde tek başına kalabiliyordu.Askeriyenin cefasını en çok eşlerin çektiğini o yaşta anlamıştım.
Bizi sarmalayıp,girişteki balkona çıkardı.Yatakları tek başına taşıyıp bizi içine yatırdı,ve kendisi de taburenin üzerine bir battaniyeyle oturdu.Tedirgindi,ama sık sık sallandığımız için mi diye düşünmüştüm o zaman...Ama bahçe kapısında bir gölge gördüğümüzde,annemin "yaklaşma yoksa ateş ederim"diye korku ve tehtidin sesiyle çığlığını asla unutamadım.Babamın silahı elindeydi,ve ablamın 8,benim 6 ve kardeşimin 1 yaşında olduğunu düşünürsek,daha 30 yaşında genç bir kadının vereceği en normal tepki diye düşünüyorum.Gerçekten elinde silah varmıydı bilmiyorum,ama duruşu sanki öyleydi...
"Emine abla,ben Ali,annem sizi bizim bahçeye çağırıyor,bütün mahalle bizde,sizi almaya geldim"deyince,annemde ıslığa benzer bir rahatlama sesi duymuştum.
Depremden kurtulduktan sonra,buna benzer korkuları yaşamayan yoktur sanırım.
12 Mayıs 1971 de yine sallandık.
Bu kez Burdur'dayız.
Ve ben okuldayım,ortaokula gidiyordum.Hiç unutamam,matematik dersindeyiz.Ufak bir gürültü duyduk,o zamanlar askeri cemselerin çıkardığı bir ses zannettik,ve pencereye doğru yöneldik.Öğretmenimiz depremi anladı sanırım,ve" herkes sıralara "diye bağırdı ve kendisi pencerenin altına eğildi.İşte o an sallanmaya başladık,inanılmazdı.Kıpırdayamıyorduk,bir ara duvar ikiye ayrıldı ve yan sınıfı gördük,aniden kapandı.Korkuya kapılan hepimiz kapıya hücum ettik,ama ben hala sıramda olduğumu gördüm.Korkudan kıpırdayamamıştım.Koridora çıktığımda,çığlıklardan serseme dönmüştüm.Geriye sınıfa dönmek istedim ama sel suyu gibi akıyordu öğrenciler,merdivenlere geldiğimde,başımız ayakkabılar geliyordu,yağıyordu desem yeridir.Korku ve panik ayakkabıların çıkmasına sebep olmuş.Kapıdan çıkmak isdedim,ama araya sıkıştım,canım acıyor,ama ne ileri ne de geri gidebiliyordum.Kesin ölüyorum diye düşündüm.Tek ayağı kısa ,elişi öğretmenimin elimden tutup çektiğini hatırlıyorum.Kendisinin boyu da kısaydı,ama beni uzaktan görüp,cesaretle,bile bile kendisini tehlikeye atarak yanıma kadar gelip elimden tutmasını asla unutamam.Sevgili Nezahat öğretmenim...
Dışarı çıktığımda bahçe kapısına doğru koşmaya başladım,bir an önce eve gitmeliydim.Kapıda annemle çarpıştık,ağlayarak gelmiş okula...Sarıldık,bir de baktım ki ayağında ne terlik ne de ayakkabı var,yalınayak koşturarak gelmiş okula....Ablam ve kardeşimi bahçede bırakıp beni almaya gelmiş.
Bir aydan fazla çadırda kaldık o yaz.Bir dersten zayıfım olduğu için bir sene sınıfta kalmış oldum o sene deprem yüzünden....Ama hatıralarımda kalan ise bir öğretmenimizin ikiz çocuklarından birinin göçük altında kalmasıydı.Şu an Van'da yıkılan 7 katlı binanın akıbeti onların kaderiyle aynı...O her zaman beğeniyle baktığımız binanın ne kadar çürük olduğunu yıkılınca anladık...15 ölü çıktığını hatırlıyorum o binadan...
1978 yılında Adapazarı'ndaydık.Liseliyim artık.Akşam saat 21.00 gibiydi,bacaklarımın alt kısmına ağda yapıyordum.Aniden sallanmaya başladık,ağdayı nasıl çektiğimi hatırlamıyorum bile...Hemen sokağa çıktık.Babam yine nöbetçiydi...Ama öyle büyük bir deprem değildi,geldi geçti...Ama korkusu hala bende saklı...
1999 depreminde İstanbul'da 8.katta oturuyorduk.Gece 2.5 gibi hala boncukla takı yapıyordum.Sevda papağanımız vardı,aniden ötmeye başladı.Adeta kafesi parçalayacak gibi çırpınmaya başladı.Işıktan rahatsız olduğunu zannedip,üstünü çarşafla örttüm.Yine susmadı ve daha çok bağırmaya başladı."Ne oldu oğlum,deprem mi olacak?"diye sordum.Işık rahatsız etti diye düşündüm ve kapatıp yatmaya gittim.O ara muzip bir düşünce geldi aklıma.Şimdi inip bütün zillere basıp,"bizim kuş zamansız ötüyor,dikkatli olun"desem ne olur diye...Kesin şöyle diyeceklerdi"kadın kocasından yeni boşandı,üşüttü". *_*
Uykudayken sallanmaya başlayınca ,rüya mı gerçek mi anlayamadım önce...Sonra,kızım içeriden bağırınca kendime geldim."Anne yakınlara uçak düştü galiba!"diye bağırıyordu.Kalkmaya çalıştım,ama kalkamadım.İçgüdüsel olarak oğluma sarılıp kaldım.Yanlış bir hareket,ama elimde olmadan yaptığım bir şeydi.Dış kapı çelik olduğu için oraya sığındık.Bir battaniye alıp zifiri karanlıkta,merdivenlerden aşağıya zar zor indik.
Biraz zaman geçince,eve gizlice girmeye çalışan hayalet etkisinde erkekleri gördük.Çok sıcak olduğu için atlet don kaçanlar,kıyafet için eve dönüyorlardı.İşte o an kızımın kahkahalarını duydum bana bakarak gülüyordu.Geceliğimin altına giydiğim kışlık pantalon ve üstümdeki kat kat giysilerle korkunç görünüyordum.Oğlumu da aynı giydirmişim.Karanlıkta ne bulduysak onu giymişiz....
Ertesi günü depremin yıkıcı etkisini duyduk...Unutulacak gibi değil...
Dediğim gibi,ne deprem bana yabancı,ne de ben depreme yapancı değilim....
Şu an onların yaşadığı sıkıntıyı aynen içimde yaşıyorum...
3 yorum:
İnanamıyorum. Ne çok deprem yaşamışsın. Ben İstanbul dd 1999 depremini yaşadım. Allah şu an yaşayanları kurtarsın. Deprem sonrasıda çok zor.
An іntгіguіng discussion is ԁefіnіtely ωorth
сommеnt. I thinκ that уou оught to publish morе about thiѕ subject mаtter,
it mіght not be a tаbοo mattеr but tуpicаllу people don't talk about these subjects. To the next! Cheers!!
Have a look at my page Check this page - 1kviews
yοu're in point of fact a good webmaster. The site loading velocity is incredible. It sort of feels that you are doing any unique trick. Moreover, The contents are masterpiece. you have done a magnificent activity in this subject!
Feel free to surf to my web blog - check it out - 1kviews
Yorum Gönder