29 Şubat 2008 Cuma
Dans etmeyi sever misiniz?
27 Şubat 2008 Çarşamba
Boncuk Ormanı !!
Deniz kenarında bir orman varmış.
Hayvanlar ve çiçekler renk renkmiş burada.Herbirinin ayrı ayrı macerası varmış. Farklı bir dünyanın farklı halkı.. :-)
25 Şubat 2008 Pazartesi
Yalancı,yalancı, sana kimse inanmaz...!
Hangi zihin yaratır yalanı?
Güvende olmayan zihin mi,yoksa zorluklar karsısında verilen tepkisel bir davranış veren zihin mi?
Korku gibi mesela...
Ne olabilir bu korkular?:
-Yalakalık yapanlar,
-Hataya düşenler,
-Kaybetme korkusu yaşayanlar,
-Otorite karşısında tırsanlar,
-Yalnız kalma korkusu yaşayanlar,
-Tartışmaktan kaçanlar,
-Kıskançlıktan öfkelenenler.
Kimlik yüzünden mesela:
-Zayıf bir kişiliğin,güçlü olanı yaralamak için,
-Kendi inançlarında yalnız kaldığı zaman,
-Bilgi toplayıp,kendi anladığıyla anlatmak,
-Aldattığı için.
Ne olursa olsun,ne yapılırsa yapılsın,ne söylenirse söylensin,ben şuna inanıyorum ki,bir yalan eninde sonunda ortaya çıkıyor.Kimisi çok uzun bir süre alır belki ama çıkıyor..Zararı kim görüyor?Aslında her iki taraf..Burada kazanan olmuyor.
Ne söylediğini bilmeyene haddini bildirmekten yanayım,ama yalan söyleyen bence doğal afet gibi,yıkıp geçiyor...Pişmanlık ve af,gideni getirir mi?
Düşünmeli ...
Ama,birde onur kırmadan söylenen pembe dediğimiz yalanlar var ki,önemli bir konu bence...
İhtiyacı olmadığı halde gereksinimi olduğunu söyleyerek,karşı tarafın desteğini alarak,yardım edebilmek.Bu çok önemli..Çünkü ihtiyacı olanın gururunu kırmadan yaklaşmanın adı dostluktur.
Özgüveni ve özsaygısı olmayanlar harcamak ve yok etmek amacıyla yalan söylerler...Zaten vücut dili,tutum ve davranışlarıyla alarm veriyordur onlar...
Aman uzak duralım..
Adaletli ve doğru bir yaşam diliyorum...
23 Şubat 2008 Cumartesi
Bahar -----kelime oyunları-
Özellikle baharda başlamaz mıyız?
21 Şubat 2008 Perşembe
BİYO Diyor ki..!
Bu yazısında da ,sosyal çevrenin insan davranışlarına nasıl belirleyici etkisi olduğunu çok çarpıcı şekilde anlatmış...
Ben kopyalarken aynı şevki verememiş olabilirim...Onun sayfasında onun düzenlemesiyle okumak isteyenlere dediyorum ki ..işte BİYONİK KEDİ !
Derin bir nefes alın!
Yazdıklarımı adam gibi okuyacağınız bi zamanınız varsa okuyun.
Neden?
Çünkü kıçından başından okuyup götünüzden uydurduğunuz sonuçlar çıkartmayın!Kafamı da bozmayın!Okumaya başlamadan önce çişiniz falan varsa yapın.Yok bu sefer gülmekten altınıza işemeyeceksiniz lan!Yazı çok uzun oolum,ondan.Çayınızı ,kayfenizi alıp gelin bakiim.Yazım öyle uzun ki ananızı bellicem.
Evettt elime kılıcımı alıp başlıyorum............................................
20 Şubat 2008 Çarşamba
Sosyal-Asosyal
Hani çok sorarlar ya!
"Beğenmediğiniz üç özelliğiniz nedir?" diye..
İlk cevap çoğunlukla;Yüzüm,saçlarım ve vücudum..
Cevap hep fizikseldir..
Oysa soru oldukça ince detaylarda gizlidir.
Mesela ben:
1-Dikkatim dağınıktır..Kafamın içi o kadar meşgul ki herşeyi unutuyorum..Çünkü aynı anda on çözüm arayışına giriyorum..
2-Öfkelendiğim zaman kontrol dışıyımdır...Çünkü otoriterim..Ve çok sabırlıyım..Böyle olunca öfkemi en uç noktada yaşıyorum..
3-Ne kadar sosyal olsam da tek başıma çalışmayı severim..İşime odaklanmam için yalnız olmalıyım.Yoksa üretici olamıyorum..çünkü kendimi tüketiyorum..
4-Baskıya gelemem.. Çünkü kimseyi kıskanmam,kıskanılmaya gelemem..Hemen terkederim..
5-Ertelemelerimi sevmiyorum..Zayıflamayı çok erteliyorum mesela...!Çünkü,farklı konulara öncelik veriyorum..
Hayatımın her döneminde üretmek zorunda mıyım?İç sesim hep evet diyor..Kendimi programlamışım adeta..Boş geçen her anımda kendimi kınıyorum...Çok şey kaybettiğimi düşünüyorum.
Halbuki beri tarafta sağlığımı kaybettiğimi farkedemiyorum.Gelen her kilonun benden alıp götürdüklerinin farkına varamıyorum..Ya da varmak istemiyorum..
Hep diyorum ya..
Hayat bir ying yang...
Devlet kazandı....
19 Şubat 2008 Salı
Lütfen okuyun...
18 Şubat 2008 Pazartesi
17 Şubat 2008 Pazar
Düşlerimdedir salıncak....
15 Şubat 2008 Cuma
Türk Telekom'dan alacaklıyız...
//
SABİT ÜCRETİ HAKSIZ BULAN VATANDAŞ TÜRK TELEKOM'UN KAPISINA DAYANDI
12 Şubat 2008
Türk Telekom'un ev ve iş telefon hatlarına uyguladığı 'sabit ücretin iptaline' yönelik Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının ardından, vatandaşlar, "sabit ücretin iptal edilmesi ve geri iadesi" için Kütahya Türk Telekom Müdürlüğü'ne dilekçelerle başvurmaya başladı.
Her geçen gün vatandaşlar arasında hızla yayılan başvuru meselesi, yüzlerce vatandaşın uzun kuyruklar oluşturmasına neden oluyor. Türk Telekom'un, sabit ücret uygulamasıyla haksız kazanç sağladığını iddia eden vatandaşlar, "sabit ücret alınmasının iptaline" yönelik Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararlarının hiçe sayılarak uygulamanın devam etmesinden duydukları rahatsızlığı dile getiriyor.
Ödenen sabit ücretlerin geri iadesini isteyen vatandaşların Türk Telekom'a verdiği dilekçede ise şu ifadeler yer alıyor: "Beykoz Kaymakamlığı Tüketici Sorunları İlçe Hakem Başkanlığı'nın almış olduğu, 'Telefon hatlarından konuşma bedelleri dışında belirsiz gerekçelerle sabit ücret adı altında her ay alınan ücretin iptaline, bu isim altında adı geçen firma tarafından tüketiciden alınan tüm ücretin tüketiciye geri iade edilmesine karar verildi' hükmü uyarınca, kullanmış olduğum sabit telefon hattıma ait sabit ücret bedelinin iptal edilmesi ve bugüne kadar tarafıma bu isim altında kesilen tüm ücretlerin tekrar iade edilmesi, söz konusu işlemin ivedilikle gerçekleştirilmemesi halinde idari işlem tesisi yoluna başvuracağımı bildirir, gerekli işlemlerin yapılmasını arz ederim."
Türk Telekom'un evrak kayıt birimine dilekçe vermek için sırada bekleyen Süruri Doğanay, "Telekom bizden haksız yere ücret alıyor. Uygulama iptal edilmesine rağmen halen sabit ücret almaya devam ediyorlar. Eğer uygulama son bulmazsa telefon hattımı iptal ettirmeyi düşünüyorum" dedi.
Serhan Gür isimli vatandaş da, uygulamanın tamamen haksız olduğunu ifade ederek, Kütahya halkına bu uygulamaya tepki göstermeleri çağrısında bulundu. Uygulama durdurulmazsa hattını iptal ettirmeyi düşündüğünü ifade eden Gür, "Herkes dilekçe yazarak başvuruda bulunsun. Haksız kazanca seyirci kalmayalım" ifadesini kullandı.
Vatandaşların verdiği dilekçelerin bir kazanım sağlamayacağını ileri süren Türk Telekom İl Müdürü Şükrü Yıldırım da, sabit ücret aleyhindeki Tüketici Hakem Heyeti kararının bir yargı kararı olmadığına dikkat çekiyor. Yıldırım, Türk Telekom'un bir yargı kararı niteliği taşımayan Hakem Heyeti kararının iptali için yeni bir dava açtığına işaret ederek, yasal sürecin devam ettiğini kaydetti.
Tüketiciler Birliği Kütahya Şube Başkanı Ali İhsan Nazlı ise, Tüketici Hakem Heyeti kararlarının bağlayıcı olduğunu belirterek, Türk Telekom'un haksız kazanç sağladığını iddia etti. Vatandaşların bu duruma tepki göstermesi çağrısında bulunan Nazlı, Türk Telekom yetkililerinin açıklamasını "talihsizlik" olarak nitelendirdi. (Sondakika.Com)
14 Şubat 2008 Perşembe
Bana hergün sevgililer günü.....
Ben iki aşkımla,sevgililer gününü kutladım....
Her sabah,İkisinin"günaydın"larıyla uyanmak,en büyük mutluluğum..
Zeynebim bugün işe başlıyor..
Ayın 3'ünde döndük.4'ünde Yedi Tepe Üniversitesinin,yüksek lisans imtihanlarına girdi.Ve kazandı..Ama ücret yüksek olduğundan,yüksek lisans zamanını ileriye erteledi..Önce çalışıp para biriktirecek ve ondan sonra ,akademik kariyerine devam etme kararı aldı.Belki bir müddet sonra hem çalışıp,hem okuyacak..Bana birşey bırakmadan hayatını planladı...
Bu günleri de gördüm ya!
Müracat ettiği birçok yerden olumsuz cevap almasına rağmen,inatla aradı ..Bir dersaneden olumlu cevap alınca gidip görüştü..Mezuniyetinden 15 gün sonra bulduğu iş onu çok mutlu etti...
Hemen hazırlıklarına başladı...Önce Kıbrıs'tan getirdiğimiz 5 bavulu boşalttı..Hemen iş başvurularına başladığı için,dolabını yerleştirecek zaman bulamamıştı.."Boşa geçecek zaman yok anne,bavulları nasıl olsa boşaltırım" diyerek,bir yandan gazeteleri araştırıyor,bir yandan da internetten başvurular yapıyor ve bir yandan da günde en az iki randevu alıp görüşmeye gidiyordu..Onay alınca,birden,inanılmaz bir mutlulukla,adeta atom karınca gibi hızlanarak,teker teker bavulları odasına alarak,müzik eşliğinde dolaplarını düzenledi...Kıyafetlerini hazırladı...
Karşımda bir iş kadını oluştu..
Ben..
Biraz buruk bir mutluluk yaşıyorum..Hep öğrenciliğine alıştığım kızımın,olgun bir iş kadını haline dönüşmesini,hem mutluluk hem de şaşkınlık içerisinde seyrediyorum...Zaman nasıl da çabuk geçiyor..İlk okula başladığı zamanı hatırlıyorum,eteklerime yapışmış ,şaşkın ve meraklı,biraz da ürkek...
Şimdi ben aynı duyguları yaşıyorum;Şaşkın ve meraklı,biraz da ürkerek....
Ve ağlayarak....
9 Şubat 2008 Cumartesi
Özgürlük-------Kelime oyunları-6-
Bugün başınızı bağlayarak,yaşama tarzına müdahele edenler ,yarın ,değil oy vermek,sokağa çıkmaya bile müsade etmeyen maddelerle karşınıza çıktığı zaman ne yapacaksınız.?
Bir arkadaşım"Hak verilmez,alınır"demişti..
Bir dekanımızın dediği gibi:
"Dini sizlerden mi öğreneceğiz !"
ÖZGÜRLÜK VE BAĞIMSIZLIK BENİM KARAKTERİMDİR!
Mustafa Kemal Atatürk
"Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşayabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım."
Mustafa Kemal Atatürk
Sevgili Biyo,çok güzel bir yazı yayınlamış.
Lütfen okuyun....
6 Şubat 2008 Çarşamba
İlginç Araba Tasarımları
Ama gördüğünüz gibi yalnız değilmişim.
Tasarım tasarımdır,kafayı tırlatsanız bile...
Hangi araba sizi yansıtır...Numarasıyla belirtir misiniz..?
Benim arabalarım,kesinlikle 16-32 ve muhakkak 46 .. Mırıl mırıl kedimle dolaşırım...
2