13 yıl sonra.........
4 saat içinde verilmiş bir karar......
Bilinmeyene doğru.....
Ben maviyim....
Tıpkı engin denizler ve gökyüzü gibi...Özgür ve bağımsız...
****************
İnsanlar rengarenktir benim gözümde...
Eğer mavi etkisi yaratıyorsa,çok severek konuşurum...İletişimde,vücut dili kendini belli eder zaten...Konuşulan dilin yanında,dinleyebilen insan mavidir benim gözümde...Mavi soğuk bir renktir,ama ferahlatan bir etkisi vardır....Bilge bir renktir bana göre.Maviler arasındaysam,keyfime diyecek yoktur..Hele çevremdeki eşyalarda saks mavisi varsa,huzur dolarım...
Kırmızı etki yaratıyorsa,harekettir benim gözümde...Dans edenler,kırmızıyı anımsatır bende...İspanyollar,çingeneler,romantikler...Hep kırmızıdır nedense...İsyanlar....Harekettir....Adrenalin rengi..
Eğer bende siyah alarmı veriyorsa,asil ve saygın bir renktir.Renk bilimciler,siyahı renk olarak görmezler,çünkü negatiftir onlar için..Ama ben çok severim...Özellikle esmerse(!)
Beyaz etkili insan,iyilik ve kötülüktür benim için...Doğumda ve ölümde beyaz kullanılır....Hem hüznü hem de sevinci çağrıştırır...Dönemlerin rengidir..Doğum,evlilik ve ölümün....Vazgeçilmez...
Kahverengi,memurları hatırlatır bana...Dikkat çekmeyen,durağanlığı ama çalışkanlığı çağrıştırır....Düzen rengi...
Yeşil,Bir ağaç üretkenliği kadar anaç gelir bana..Şevkat..Ve ne gariptir ki su gelir gözümün önüne,yeşili düşündüğümde..Huzur verir..Hele mavi ile bir araya gelirse,sonsuz bir huzur duyarım...
Sarı,hep itici gelmiştir...Aşırı dikkat çekici olduğu için mi, yoksa,sonbaharı hatırlattığı için midir bilmiyorum ama tuhaf bir hüzün vardır bu renkte...(sarışınlıktan bahsetmiyorum)
Halbuki,sınav öncesi sarı renk yüklendiğinde bilgilerin toparlanacağı söylendiği için böyle bir uygulama bile yapmıştık hatırlıyorsanız..
Tıklayın;
Burnumdan renk renk geldi başlığı ile yayınlamıştım.
Hayatımız hep rengarenk değil mi zaten?
İçimi kabartarak etkisi altına alan bu konu,adeta yankılanmaya sebep oldu..
"Çalış,çalış,çalış!"
Kadın olmak,çok güzel.Ama hiç kolay değil....
Şehirlisi de,köylüsü de aynı işi yapıyor...Mekanlar yükü hafifletip çoğaltmıyor,aynı şiddette sarsıyor..
Dinlenme eylemi istiyorum!
Bunun anlamı şudur:
Dinlenmek istiyorummmm!
Fotoğrafı görür görmez çocukluğuma ışınlandım!
Koyu renk saçı olan kız çocuğu, aynı benim çocukluğum,eteğini tuttuğum ise kızkardeşimdi sanki..Bu kadar benzerlik olur!(ayrıca kardeşime sahip olmak adına oyundan zevk alamadığım günleri hatırladım birden.içim cız etti).
Kendimizden bahsederken,en çabuk başladığımız ve başardığımız tek konudur çocukluğumuz;
Bir tavuk kümesimiz vardı...İçine rahatça girip yumurta topladığımız.Kimsenin kimseyi umarsamadığı bir kümesti...Benden korkmazlardı...Yumurta toplamak için girdiğimde,hiç istifini bozan olmazdı...Her tavuğun ve horoza isim takmıştık.....Ligorin cinsi tavuklardı..Bembeyaz....Orada olmak oyun gibiydi benim için...
Hayvanlara yakın olmak beni hep mutlu etmiştir..Bu nedenle onların etrafında olabilmek için,oyun alanı olarak kullandığımız mekanlardan biri de,kümesin üstü idi. Yüksekliğini,aşağı yukarı 1,90-2 metre gibi düşünün,o kadardı.Merdiven dayayıp üstüne çıkardık ve oradan en uzağa kim atlar yarışması yapardık(6 yaşımdaydım).Tabanlarımız patlardı en uzak noktaya ulaşmak için atlayalım diye..
İp atlamak,sek sek oynamak,saklambaç,öndenturba,tıp,tren(resimdeki gibi),40 taş,5 taş,9 taş gibi oyunlarla zaman geçirirken,içinde bulunduğumuz güzelliğin farkında değilmişiz.Ne kadar yararlı oyunlar oynarmışız meğer...
Anımsamak iyi geldi bana..
Hissederek canlandırdım gözümde...
Fotoğrafı kim seçtiyse teşekkür ederim...
Daha önce,kelime oyunlarında uzun bir anlatım yapmıştım.