TRT 3 hep açık kaldı...Seyretmek çok güzeldi,hele bizden birilerinin orada olduğunu hissetmek bir başka haz verdi...
Severim sizi...
Köprüyü yaya geçmenin keyfini çıkarmışlar...
Beşiktaş'tan vapurla geçip eve öyle dönmüşler,Verilen tişörtler , madalya ve katılım belgeleri ellerinde çoşkuyla poz vermişler....
Bu tür organizasyonlar,gençlerin gelişiminde o kadar etkili oluyor ki,oğlum şimdiden gelecek yılın tarihini beklemeye başladı.Keşke buna benzer etkinlikler daha sık yapılsa....
...............................................
Tarihçesi....
1979´dan bugüne Avrasya Maratonu
Atletizm heyecanının ve bir umudun sonucu olarak ortaya çıkmıştı Avrasya Maratonu... Tarihi ve coğrafyası ile eşsiz bir şehir olan İstanbul´da yapılacak bir maratona ilk ve tek olmak yakışırdı. Tüm maddi sıkıntı ve imkansızlıklara rağmen atletizme gönül vermiş birkaç genç Avrasya´nın tarihe geçecek temellerini atmışlardı.
1978 yılında, ertesi yıl bir grup Alman turistin İstanbul´u ziyaret edeceği haberi gelmişti. Bu turistlerin özelliği, gittikleri ülkelerde maraton koşuyor olmalarıydı. Son olarak Mısır´da Nil Maratonu´nu koşan bu turistlerin ziyareti, Avrasya Maratonu fikrinin hayata geçirilmesini hızlandırdı. Dönemin elit Türk atletleri de davet edilerek, organizasyona resmiyet kazandırıldı.
Parkur ve trafikle ilgili pürüzler de halledilerek, gerekli tüm hazırlıklar tamamlanmıştı. Aralarında 74 kişilik turist kafilesinde bulunan 34 kişinin de yer aldığı maratoncular, Boğaziçi Köprüsü´nün 700 metre gerisinde toplanarak start için hazır olmuşlardı. Avrasya Maratonu´nu mümkün kılan Boğaziçi Köprüsü, ilk kez o gün yerli ve yabancı maratoncuların adımlarına şahit oldu. Tarihte ilk kez iki kıta arasında bir yarış koşulmuştu. Herkes için son derece büyük anlam taşıyan bu an, Türk atletizmine damgasını vuracak büyük bir organizasyonun başlangıcıydı. 1979 yılında yapılan bu ilk Avrasya Maratonu´nun galibi 2:35:39´luk derecesiyle Zonguldaklı atlet Hasan Saylan olmuştu.
1979´dan bu yana aralıksız düzenlenen Avrasya Maratonu´nun en önemli özelliklerinden biri, ilk organizasyonunda olduğu gibi, bu gün de "Sevgiye, dostluğa ve barışa" koşulmasıdır...
Tarihçesi....
1979´dan bugüne Avrasya Maratonu
Atletizm heyecanının ve bir umudun sonucu olarak ortaya çıkmıştı Avrasya Maratonu... Tarihi ve coğrafyası ile eşsiz bir şehir olan İstanbul´da yapılacak bir maratona ilk ve tek olmak yakışırdı. Tüm maddi sıkıntı ve imkansızlıklara rağmen atletizme gönül vermiş birkaç genç Avrasya´nın tarihe geçecek temellerini atmışlardı.
1978 yılında, ertesi yıl bir grup Alman turistin İstanbul´u ziyaret edeceği haberi gelmişti. Bu turistlerin özelliği, gittikleri ülkelerde maraton koşuyor olmalarıydı. Son olarak Mısır´da Nil Maratonu´nu koşan bu turistlerin ziyareti, Avrasya Maratonu fikrinin hayata geçirilmesini hızlandırdı. Dönemin elit Türk atletleri de davet edilerek, organizasyona resmiyet kazandırıldı.
Parkur ve trafikle ilgili pürüzler de halledilerek, gerekli tüm hazırlıklar tamamlanmıştı. Aralarında 74 kişilik turist kafilesinde bulunan 34 kişinin de yer aldığı maratoncular, Boğaziçi Köprüsü´nün 700 metre gerisinde toplanarak start için hazır olmuşlardı. Avrasya Maratonu´nu mümkün kılan Boğaziçi Köprüsü, ilk kez o gün yerli ve yabancı maratoncuların adımlarına şahit oldu. Tarihte ilk kez iki kıta arasında bir yarış koşulmuştu. Herkes için son derece büyük anlam taşıyan bu an, Türk atletizmine damgasını vuracak büyük bir organizasyonun başlangıcıydı. 1979 yılında yapılan bu ilk Avrasya Maratonu´nun galibi 2:35:39´luk derecesiyle Zonguldaklı atlet Hasan Saylan olmuştu.
1979´dan bu yana aralıksız düzenlenen Avrasya Maratonu´nun en önemli özelliklerinden biri, ilk organizasyonunda olduğu gibi, bu gün de "Sevgiye, dostluğa ve barışa" koşulmasıdır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder