4 Mayıs 2009 Pazartesi

Merdiven (fotoğrafın dili-14.çalışma)

Aman Allahım,Yine mi?

Her akşam,eve gitmek için merdivenin başına gelince bu sözcükler dökülür ağzımdan,nedense...
Şöyle bir yukarıya bakıyorum ve aslında 99 basamak olan merdiven(her basamak iki adımlık genişlikte,yani 198 adım atıyorum demek bu),uçsuz bucaksız gibi görünüyor gözüme...
İlk taşındığımız zamanlar,bir zulüm gibi görürdüm o merdivenleri,ve hatta pişman bile olmuştum taşındığım için...hala zulüm ya...
Ama sonra,"madem mecbursun,hayatını kolaylaştıracak çareler bulmalısın"mantığı ile kendime eğlence olarak görme çözümünü geliştirmeye başladım.
Her gün farklı kelimelerle çıkmaya başladım.
önceleri;
-"iş bulmam lazım,iş bulmam lazım,iş bulmam lazım......."99 kez...
-"evi temizlemem lazım,evi temizlemem lazım,evi temizlemem lazım..."99 kez...
-"ne yemek yapayım ne yemek yapayım,ne yemek yapayım"..99 kez..
Kendimi tesbih çekenlere benzetmeye başladım.."Bismillah,bismillah"...(aaaa,bu iyi fikir.Hemen deneyeyim,biraz sevap iyidir....)
...sonraları yemek isimleriyle çıkmaya başladım basamakları...
-"Kızartma,pilav,cacık.Çorba,makarna,köfte.Kahvaltı.." diye diye,yukarı çıkana kadar menü belli oluyordu...
Eğer ben o merdivenleri mecburen çıkacaksam,zamanımı kolaylaştıracak çözümler üretmem şart! Ama eğlenceli bir şekilde...
Daha sonra,her basamağı,bir yıl olarak düşünmeye başladım...Anılar üşüşmesi yaşasam da,hatıralarımı sıraya koyuyordum.50.basamaktan sonra çocuklarımın doğumuna geri dönüyorum(tabii ,ben merdivenden çıkarken gizli kamera varsa,youtube için en iyi malzemeyim demektir! Kimbilir ne şekil alıyordu yüzüm...)
Baktım ki anılar devreye girince,basamaklarda duraklamaya başladım,hemen yeni bir şey aramaya başladım.
Şimdilerde,sadece ertesi günü yapacaklarımı planlıyorum bu merdivende...Unutmamak için...

Hayatı bir merdiven olarak görürsek,uçsuz bucaksız basamaklarla doldurmamalıyız diye düşünüyorum.
Çünkü,ne çıkışları durdurabiliriz,ne de inişleri....
Düzgün ve sakin inmeye çalışırsak,akarsu gibi ineriz...Çıkarken de acele etmezsek,tökezlemeyiz.Basamakları bileceksin ki,çıkabilesin merdivenden.Yıpranmak istemiyorsak,basamakları yükseltmememiz lazım.
Aşağıdan bakıldığında,zor gelen merdivene çıktıktan sonra,geriye bakmak ödül gibidir...Eziyet arkada kalmıştır zira... (Tecrübe konuşuyor..)
İlk basamağa çıkabiliyorsa,son basamağa da gelebilmeli insan.Arada durursa,fotoğraftaki gibi,düşüncelere dalar.İnsem mi,çıksam mı ikileminde kalır...

İnsan her zorluğu yener...Yeter ki,karanlığa merdiven dayamasın...

Birden bu şiir geldi aklıma....

MERDİVEN
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...
Sular sarardı...
Yüzün perde perde solmakta
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...
Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller
Sular mı yandı?
Neden tunca benziyor mermer?
Bu bir lisân-ı hafidir ki rûha dolmakta
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...
Ahmet Haşim
................................................................
Fotoğrafın dili(14. çalışma)

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Hi would you mind stating which blog platform you're working with? I'm going to ѕtaгt mу οωn blog in the nеar future but Ι'm having a hard time making a decision between BlogEngine/Wordpress/B2evolution and Drupal. The reason I ask is because your design and style seems different then most blogs and I'm looκіng for something unіque.

P.S My apologіes foг being off-topic
but I had to ask!

My wеblοg ... http://gatewaypress.ca/?p=481