6 Mayıs 2009 Çarşamba

Güller hepimize yetti....

HIDIRELLEZ

Dünya hükümdarı Zulkarneyn(çift boynuzlu),bu hükümdarın iskender olduğu ile ilgili bir çok çalışma vardır,ölümden çok korkar. Bu korku ona ab-ı hayat suyunu bulma sevdasına düşürür.Alimlere sorar bu suyun nerde olabileceğini .Herkes bir isim yada yer söyler. Ama alimlerin ortak verdiği tek bir isim vardır.

Hızır peygamber. ..

Hem güvenilir hem de inançlıdır. Bu suyu sadece onun bulacağını sultana inandırırlar. HZ. Hızır bu teklifi kabul eder, yardımcı olarak da yanına kardeşi, yine peygamber olan Hz. İlyas’ı görevlendirirler.Atları ve azıklarıyla yola koyulan bu iki mübarek insan, dağları ,denizleri aşar, Kaf dağını geçer ve 6 ay gece 6 ay gündüz yaşanan bir yere gelirler. Karanlıklar (zulumat) ülkesi olarak bilinen bir yerde konaklarlar.atlarını dinlendiirir bir pınar gözünde azıklarını yerler. O sırada yanlarınde getirdikleri kurutulmuş bir balığı suya düşürürler.

Balık birden canlanıp kaçıp gidince iki kardeş ab_I hayatı bulduklarını anlarlar. Hemen bu sudan içerler. İçince Hak Teala tarafından ölümsüz olurlar. İşte onların ölümsüzlüğe karıştığı bu günde Allah bu iki peygamberi yeryüzüne gönderip insanlara yardım etmesi için görevlendirmiştir.

6 mayısta her yıl yeniden doğuş,tazelenme, ölümsüzlük ,bereket anlamarıyla bu gün kutlanır. Halkımız arasında bilinen onlarca ritiüel vardır. 6 mayıstan bir gün önce gecesi gül fidanının altına istekler konup dua edilir. cüzdan koyanlar,bebek çizenler, ev yapanlar... Hızır’ın gülü çok sevdiği ve gül fidanlarını dolaştığı söylenir. O gün çalan kapılara mutlaka hızır mı geldi acaba diye bakılır. Eğer bir fakir,gariban yada çocuk gelmişse isteği hemen yerine getirilir.


Samsun bölgesinde de ilginç gelenekler vardır. 6 mayısta ev erkenden temizlenir. Öğlene doğru içi su dolu bir ibrik,leğen ve temiz havlu banyoya konur. bir odaya seccade serilir. Masa kuş sütü eksik donatılır. Herkes öğlen ezanına yakın evin kapısını ,penceresini açıp dışarı çıkar. Hızır aleyhisselam beklenir. Duası alınmak istenir.Siz de bilirsiniz ki hızır acil servisin anlamı burdan gelir.

Ne güzel bir gelenek değil mi?

Varsın gerçek olmasın...

Önemli olan insanların umutla geleceğe yönelik isteklerinin olması değil midir?

Hangimiz çocuklarımız için iyi bir gelecek istemeyiz ki?
Çocuklar ise,ya dersleri için,ya da gözlerine kestirdikleri sevgililer için dilek tutarlar.

Masum ve güzel bir gelenek...

Ve birlikte eğlenmenin güzelliğini hissettiriyor,bir bayram havasında kutlanıyor Hıdırellez...

Akşam çok yorgun olmama rağmen,çocuklarıma kalem kağıt alıp,dileklerini yazmalarını istedim.Biraz mırın kırın ettiler ama,oturup yazdılar.Kızım anneannesinin dileklerini de ayrı bir kağıda yazdı.Yeğenim geldi,ona da yazdırdık.Her bir dilek kağıdının uçlarına ip bağladım ve bahçeye çıktık.Güllerim hepsine de yetti.Annem ve ben,ağaç gibi olmuş,yarı sarmaşık gibi olan,pembe çiçeklerle donanmış bitkiye astık dileklerimizi.Ben kağıt para da asınca,çakılım alaya başladı.

-"Oh,ne ala!Hızır paraları alıp bir güzel eğlenmeye gitsin de gör bakalım!"

-"O Hızır ben olayım mı anne?"diyen sırığım...

-"Ağacın olayım."diyen yeğenime rağmen dileklerimizi astık.

İçeride televizyonda,katliamın acı görüntüleri,ve sesleri olmasına rağmen,hala güzelliklerin olduğunu ve umutlarını yitirmemelerinigöstermek istedim çocuklarıma...

Daha güzel gelenekler olduğunu...

Hatta sokakta ateş yakmalarını söyledim.mahalledeki bütün çocuklar toplandılar ve ateşin üstünden atladılar.Hava oldukça serin olmasına rağmen,onlar hem hareket halinde oldukları için ve ateşe yakın oldukları için üşümediler.

Bir önceki yazımda bahsettiğim gibi,anne nasıl yönlendirirse,çocuklar onu yapıyor.Ateş açmalarını değil yakıp oyun oynamalarını söyledim ve kendimde katıldım.

Ben bile atladım ateşin üstünden!O koca vücudumla....

-"Tülay Teyzeee!" ve "Anne dikkat","Teyze düşme" çığlıkları arasında birkaç kez atladım.

Sanki eskiden,ağaçtan ağaca atlayan ben değildim...Eyyy çocuklar,siz benim gençliğimi görecektiniz.(yaşlı muhabbetlerine başladım bile şimdiden,)

Resimler çekildi.Hem de her an belgelendi adeta...

Geçen arabalar korna çalarak katıldılar eğlenceye...

Daha sonra,hortumla sulanarak söndürüldü ve kalan köz toplanıp atıldı.Herkes evlerine dağıldı..

Tüm dileklerimizin gerçekleşmesi dileği ile....


....................................................................................................



Bu arada Biyo Yazılarına başlamış.Hem de Detoks maceralarıyla...

3 yorum:

Belgin dedi ki...

Ne güzel bir aksam gecirmissiniz:) Anneler nereye cocuklar oraya, sevgi asilanirsa sevgi, nefret asilanirsa nefret..

etki alanı dedi ki...

Düşüncelerine aynen katılıyorum sevgili Belgin.Çocuk gibi hoplayıp zıpladım anlayacağın...
Bu arada geçmiş olsun,hastalanmışsın...

Çocukla Kampa Gidilir (mi?) dedi ki...

:)
bizim apatmanın girişindeki gül ağaçlarının dalları dilek doluydu. artık evlenme teklifi etsin, diyenler. hayırlı bir iş isteyenler.. huzurlu bir iş ortamı isteyenler.. nünücüğüm minicik bir futbol topu koydu:)
ay yaaa!! bu arada bende dileklerde bulunmuştum.
yeni bir işim var artık, perşembe günü başlayacağım. haberin ola:)
hızır aleyhisselam okumuş sanırım dileklerimi:)