23 Şubat 2009 Pazartesi

Hayat bir masal mı?

Bu resim beni yıllar öncesine götürdü....

Babamın mesleği gereği,çok yer gördük biz.Askerlik mesleği sürekli tayinlerle geçer...Anadolunun bir çok yerini görme zevkine erişenlerdenim...
Birçok arkadaşım oldu benim,hem de sayılarını hatırlayamayacağım kadar çok...
Ama kendilerini de hatırlayamıyorum ki...
Sürekli yer değiştirmekten,sabit bir arkadaşım olamadı anlayacağınız...

Etrafıma bakıyorum,birçok kişinin çocukluk arkadaşları olduğunu görüyorum.Atıyorum,kişi 40 yaşındaysa,neredeyse aynı yaşta ve aynı yıllardan gelen köklü arkadaşlıkları olan,ilişkileri kardeş olacak kadar uzun yıllara dayanan bir tarihleri var...
Düşünüyorum da benim hatırladığım, en eski arkadaşım,İstanbul'a temelli yerleştiğimizde,yani babamın emekliliğinin benim lise son yıllarıma denk geldiği zamanlardaki "Mihriban" isminde bir arkadaşım.O da, beni O'nun aramasıyla ,ortak bir arkadaşımızın aracılığı ile beni bulması sonucunda yıllar sonra biraraya geldiğimiz için en eski arkadaşım oluyor.Yoksa iyi günde kötü günde paylaştığım bir birlikteliğimiz olmuş değil anlayacağınız...Hala sürekli görüşürüz...Ama telefonla..Hayat şartları uzak kalmamızı gerektiriyor...

Benim çocukluk arkadaşlarım,kuzenlerim...

Sömestr tatillerimizde,çoğunlukla teyzem ve dayımla bir arada olurduk.Dayım evlenmediği için çocuğu yoktu,ama teyzemin dört çocuğu vardı.Onlarda aynı kaderi paylaşıyorlardı bizim gibi.Teyzem öğretmen,eniştem müfettiş olunca,onlar da sürekli göçebe hayatı yaşıyorlardı.

Belki bu yüzden biz ,ne zaman bir araya gelsek,ayrılmak istemezdik.Hepimiz aynı odada yatmak için yer yatağı yaptırırdık annelerimize.Odadan koltukları çıkarırlardı,hepimiz aynı yatakta yatıyorduk.Oda ufak bile olsa sadece bizim sığabileceğimiz koca bir yer yatağı olurdu.Sabahlara kadar kıkır kıkır gülerdik.Paylaşacak o kadar çok konumuz olurdu ki,sürekli parodiler yapardık.

Askeri kamplardan yararlandığımız zamanlarda ,gündüz deniz sefası yapardık,akşamları da sahneye çıkıp orkestra estrümantellerinin herbirinin başına geçip resim çektirirdik,sonra da sanki biz çalıyormuşuz gibi çevremizdekileri bu resimlerle aldatırdık...Ablamın sesi çok güzeldi,solist olarak onun resmini görünce inanırlardı...
Gündüzleri yüksek sesle müzik dinlerdik....Akşamları çok geç yatardık,5 taş,40 taş,dama gibi oyunlarla geçen günümüz okul anılarıyla ve bazen korku dolu hurafelere kadar dayanan hikayelerle doldurduğumuz gecelere dönerdik.Hem birbirimizi korkuturduk,hemde sımsıkı sarılıp yatardık...
Aslında hiç birimiz şımarık yetiştirilmedik.Ama ne zaman bir araya gelsek çok şımarırdık.
Tabii bizim bu sohbetlerimiz uzaya uzaya masal kahramanlarına gelirdi...Biz hepsinin konusunu kendimize uyarlamaya bayılırdık.Tiyatro oynayarak görev dağılımı yapardık....Ben hemen uyuyan bir tip olduğum için,hepsini sinir ederdim.Sürekli"uykucu" demeye başladılar bana.
Ve birden toplam sayımızın 7 olduğunu hatırladık!Biz üç kızkardeş,onlarda üç kız bir erkek!
7 Cüceler!
Hemen,karakterimize uygun isimleri dağıtmaya başladık.
Keloğlan-Erkek kuzen(tek erkek olduğu için)
Neşeli,öfkeli,utangaç-Kuzenler
Bilgin-Ablam
Hapşırık-Kızkardeşim
Veeee
Uykucu-Ben...

İşte benim çocukluk arkadaşlarım,kuzenlerim...Büyüme rüzgarında hepimiz ayrı yerlere gitsek de,hemen hergün telefonla görüşüyoruz.Onlar Ankara'ya yerleştiler,biz İstanbul'a.Hepimiz aynı anda biraraya gelmesek bile,zaman zaman,tek tek görüştüğümüzde bile,tüm düşüncelerden arınıp,birlikte olmanın tadına varıyoruz.

Bu sene şöyle bir karar aldık; Çocuklar ve eşler olmadan,bir haftalığına bir araya gelip tatil yapacağız.
Henüz torunlar olmadan........
Kimbilir,Yedi cüceler olarak,belki de son birlikteliğimiz olacak...
En büyüğümüz 52,en küçüğümüz 40 yaşında!

Hayatımıza cadılar girmeden,prensler ve prenses öpmeden önceki hayatımızı çok özlüyorum.

Keşke hayatımıza cadılar girmeseydi,Prenslerin tatlı dillerine kanıp evlenmeseydik...

Hatta hiç büyümeseydik....

Ah! Şu elma yok mu,ELMA!

Hatta ,hep bu nedenle kel kaldığını konuştuğumuz canım kardeşim Murat'a,keşke "Keloğlan" demeseydik!

:-))

11 yorum:

Çocukla Kampa Gidilir (mi?) dedi ki...

hayat bir masal... küçükken daha renkli olan...

öykü dedi ki...

O kadar tatlı oylesıne keyıflıydı kı yazın satırlar bıttıgınde

yaaaaa :(

dedım

:) severek okuyorum daıma sevgılı tütü her yazını
sevgılerımle.

sufi dedi ki...

Sevgili Tütüm
Blog dostların 7 cücelerin yerini tutmaz ama olsun biz de varız, ama uykucu ben olursam.Sevgiler dilek.

Adsız dedi ki...

:)

tutsak dedi ki...

Eski günleri hatırlayınca evet masal gibi yaşarmışız ama şimdi gerçekten masal oldular. :)
Sevgiler

Kubilay Kızıldenizli dedi ki...

Ne güzel yazmışsınız...
O elma var ya o elma aslında hepimizin varlığımızın nedeni..
Newton' un elmasından bile etkili...
çocukluk arkadaşlarına sahip olmak tartılamayacak kadar güzel bir şey.
Ama kuzenler de öyle.
Sevgiler

etki alanı dedi ki...

Dur bakalım Fatoş,sen daha yeni başlıyorsun...Ne gördün ki dermişim ve seni tetiklermişim...
Güzel masallar...

..................................

Ben de senin yazılarını hiç kaçırmamaya gayret ediyorum sevgili öykü...
Seçtiğin konular öz konular...

............................

İki uykucu fena olmaz sufim Dilek...
Ama ben pek horlarmışım haberin olsun...
Zaten bu bloğu açtığımdan beri pek dertleşir oldum.Burası çok daha samimi...

..........................

Neşeli gülümsemeni yerim senin Aynur'um...

.......................

Hatırlamak bile bizi gülümsetiyor ya sevgili Tutsak,önemli olan geçmişi hatırlayınca mutlu olmamız...
Ben çok mutlu oluyorum.Zaten anılarımın çoğu çocukluğumu anlatır.

......................

Çok doğru Kubilay bey,
O elma olmasaydı....
Belki masallarda olmazdı...

Mine dedi ki...

Tütü'cüm,
Ben de senin gibi Anadolu'nun birçok şehrini dolaştım. Babam ben orta 2'deyken emekli olduğunda Çanakkale'ye yerleştik. Bu sayede köklü arkadaşlıkların temeli atıldı. Üniversite bitti, herkes evlendi çoluk çocuğa karıştı(ben hariç) Bizler her fırsatta bir araya gelmeye çalışıyoruz. Genelde arkadaşlarımın çoğu İstanbul'da yaşadığından en azından yılda bir kez orada buluşuyoruz. Birlikte o kadar çok eğleniyoruz ki... Bütün sıfatlardan arınıyor ve içimizdeki çocuklar bir araya geliyor.

Kuzenler olarak tatile gitme fikri çok ama çok güzel. Size şimdiden güzel bir tatil diliyorum. Sevgiler!

etki alanı dedi ki...

Yine de çok güzel günler geçirdiğimiz için,anılarım çoğunlukla çocukluğuma dayanıyor sevgili mine...
Çok .nsan tanımanın avantajı aslında çok büyük...İnsan mozaiği içinde biyimek belki de bizi çok olgunlaştırdı.ayrı kültürleri tanımak çok güzel aslında.Şimdi bir belgesel izlediğimde "evet ben bunu biliyordum"diyebilmek herkese nasip olmaz...
Çok gezen mi bilir,çok okuyan mı? diye sorarlar ya...aslında her ikisi de diyebilenlerdeniz bizler...

Adsız dedi ki...

Foг the reason that the admin of this web page is ωorking, no dοubt νery ѕhortly
it will be ωеll-known, due to its quality contеnts.


Visit my website; click right here - 1kviews

Adsız dedi ki...

I don't create many remarks, but i did a few searching and wound up here "Hayat bir masal mı?". And I actually do have a couple of questions for you if you usually do not mind. Is it only me or does it look like a few of these responses appear like left by brain dead folks? :-P And, if you are writing on other sites, I'd lіκе to fоllow anуthing
frеsh you have to pоst. Would yοu mаke a lіst οf thе comрletе
urls of yοur community pages like уour linκedin ρrofile, Facebоoκ pagе оr twitteг feed?


mу website :: http://gatewaypress.ca