Hikaye uzun,
Oldukça hareketli ve değişimle dolu bir dönemdeyiz.
Sırığımın Uludağ üniversitesini kazanmasıyla başlayan ve yüzümüzde beliren gülümsemeyle gelişen o "acabalarımız"la dolu ikilemler içine girmiş olduk.Akıl ve ruh sağlığım yarışa girdiler,gitmek mi zor,kalmak mı? kaygısı sardı beni...
Sevincimiz sonsuz,ilk sınavında bir üniversiteye girmiş olması sorun olmaktan çıkmış oldu.Ama yeni sorularla dolu bir uzun yolun başlangıcında bulduk kendimizi.
Aile toplantısı yaptık.Katılımcılar iki kişi,sırığım ve ben...
İkimiz de aynı yere bakıp,farklı şeyler düşünüyorduk.Ama çözüm için neler yapabilecektik?Sevinç duygularıyla yorulur mu insan?Çünkü kızım da evlendikten sonra Bursa'ya yerleşmişti,sevincim iki kat olmuş. Ben omuzlarımdan bacaklarıma kadar yorgunluk hissediyorum,adeta dövülmüş gibi hamlık var tüm vücudumda...
Sırığıma düşüncesini sorduğumda bilemediğini ve ne yapacağını şaşırdığını söyledi.Sadece üniversiteye odaklandığını,ama sonrasını planlamadığını söyledi.Anladım ki,bir yanı yalnız yaşamaktan yana,diğer yanı ise bir çok düşünceyle savaşmakta,çünkü bilinmezlikler bilmece gibi karşısında...
Düşüncelerimi söyledim,ve kararı ona bıraktım.
-"Bak oğlum,öncelikle ikiye bölünecek bütçemizin olmadığını biliyorsun.Benim burada,senin orada harcamaların beni aşar.Neyse bu en son konuşulacak bir şey ama baştan bilerek konuya girmemiz lazım.Tek başına yaşama düşüncesi çok güzel,ama uzaktan davulun sesi hoş gelirmiş.Sen hem ev hanımı gibi iş yapacaksın ,çamaşır yıkayıp ütü yapacaksın,süpürüp silip ,bulaşık yıkayıp yemek yapacaksın,elk.su faturası ödeyeceksin,kirayı karşılayacaksın,bunun yanında soba yakacaksın belki de.Yakacağı nereden alacağın,taşıyacağını bilmek zorundasın.En önemlisi ders için zaman bulman gerek...Ya eğlence?
Ama birlikte olursak,tüm bunları paylaşarak giderlerimizi bire indiririz.Arkadaşlarınla programlar yaparak sosyal hayatına hem zaman hem de para ayırabilirsin.Kendimi dizginleyerek sana karışmamaya çalışacağım,hatta hayata geçireceğim.Benim için de mekan değişikliği çok zor olacak ama ikimizde birbirimize destek olarak yaşamaya devam ederiz.
Bir kaç gün düşünüp kararını ver bana,tek yaşamak istersen,yarım gün çalışman gerektiğini de düşün bence(ne uyanık kadınım değil mi?)..."
İki gün sonra,"sen çok mantıklı düşünüyorsun anne,beraber olmamızda fayda var"dedi.
O kadar alıştım ki korkmamaya,savaşarak ilerleyeceğiz,başka çaremiz yok...Yüreğim yeniden kabardı ve hücuma başladık...