11 Ekim 2008 Cumartesi

İtiraflarla gülümseyelim...




Zorunlu öğrenim
Başarılı olmayı, deli gibi çalışmayı, para kazanmayı ve hatta uyumlu biri olmayı öğrendim, gelin görün ki 28 yıldır annemin neye sevinip neye sinirleneceğini öğrenemedim...

Baba cezası
"Büyüyünce ne olacaksın?" diye sorduğum yeğenim, polis olup babasını tutuklayacağını söylüyor. Annesini devamlı gizli gizli sıkıştırıp öptüğü için.


Taşınır mı?
Katıldığım ya da gördüğüm cenaze törenlerinde yaşanan hüznü hissetmek yerine; "Taşınan tabuttaki ben olsam kaç kişi kaldırabilirdi? Bu kadar insan beni taşıyabilir miydi?" düşüncesi aklımdan çıkmıyor. Acilen kilo vermeliyim...


Pasaklı
Üç gün boyunca giydiğim, bir zamanlar kar beyazı olan gömleğime annemin yorumu; "Oğlum siyahları yıkıyorum bunu da atayım mı?" oldu. Sanırım yarın yeni bir gömlek giymeliyim.


Kutsal sipariş
Dua ederken oldukça fakir olan komşumuzun küçük kızının dikkatle kendisini izlediğini görünce sesini yükselterek annemin "Allah'ım sen Asiye'lere ekmek ver, süt ver, bal ver..." demesi üzerine komşu kızından duyduklarım hala düşünceyle karışık gülümsetir beni. "Söyle de yoğurt da versin!"



Sigaranın faydaları
Hayır sevgili kayınvalideciğim, senin sigara içmene karışmamamın sebebi senin sandığın gibi efendi ve anlayışlı olmam değil. Sadece sigaranın zararları konusunda bilim adamlarına çok güveniyorum. Sen yeter ki iç. Çok, çok iç. Benim için hiç sorun değil.


Kış uykusu
Gecenin bir vakti kız arkadaşımı aradım, tam 3 saat boyunca aradım, aradım. Uyuduğunu bildiğim kız arkadaşım en sonunda telefona cevap verdi. “Kış uykusundaki ayıyı arasam cevaplardı, o kadar aramaya!” dedim. “Dişi bir ayı bul o zaman!” dedi. Sustum, susturuldum.



Mutluluk
Bundan 11 yıl önceydi. Osteosarkom, yani eklemlerde görülen bir çeşit kanser olduğumu öğrendim. O yıllarda okuduğum askeri okuldan atılmama, evleneceğimi düşündüğüm kız arkadaşımın beni terk etmesine, hatta tedavi gördüğüm hastanede "hala yaşayanlar" listesinde adımı görmemle birlikte; kendisi kadar büyük yıkımlara sebep olan hastalığımı yendim. Ama hayatımda yaşadığım en kötü anılara sahip olduğum yıllar olduğunu düşünen herkesin aksine itiraf ediyorum; yaşadığım en güzel yıllardı. Çünkü hiç anlaşamayan hatta dört ay öncesine, yani ikinci ameliyatıma kadar boşanmayı düşünen ve sürekli kavga eden anne ve babamın bana destek olma amacıyla hiç kavga etmediklerini gördüğüm ve en mutlu günleri olduğuna inandığım günlerdi. Ben kanserdim ama onlar mutluydu. Ben de bu mutluluğu tekrar görebilmek için tekrar hasta olmayı istediğimi düşünürken buluyorum bazen kendimi ve içim acıyor.


Küs
Ablamın doğumdan sonra aldığı kilolarına şaşırıp, "Abla, bu doğurmuş halin mi?" diye sordum, küstü.


Zamanı geldi
Yolda yürürken gördüğüm "Evrensel Bilimler" tabelasını "evlenebilirler" diye okuduğum zaman, artık babama karşı çıkma zamanının geldiğini anladım




Demokrasi
3. sınıf okutuyorum. İlk hafta sınıf başkanı seçimi yapacağız. Bir gün önceden duyurumu yapıyorum. Seçim günü adayları tahtaya davet ediyorum. 24 mevcudun 22'si tahtada. Oy birliğiyle kurayla 5 kişi belirlemeye karar veriyoruz. Öğrencilerin adını kağıtlara yazıp kutuya atıyorum. Onların önünde kutudan 5 kağıt çekiyorum. 5 aday için oy kullanılıyor. En çok oy alan Emine başkan seçiliyor. Ya da onlar öyle zannediyor. Bilmiyorlar ki öğretmen, aday olmasını istediği 5 kişinin adını yazdı bütün kağıtlara... İşte Eminecik, senin başkanlık öykün de bu. Güzel yurdumda daha ne başkanlık öyküleri vardır kimbilir...



Seni seviyorum
Annemden, babamdan ve kardeşlerimden duyamadım. Evlendim, kocam da bir türlü içten söylemedi. Ama kızıma öğrettiğim ilk cümle oldu; "Seni seviyorum" Şimdi boynuma atılıp "Anneciğim seni çok seviyorum!" diyor ya, dünyanın en mutlu insanı oluyorum.


Anneler hep bilirler

Annem hep; 'Atlet giy, ileride pişman olursun.' derdi. Akciğer röntgeni çektirmeye gittiğimde; 'Sutyenini çıkar, atlet kalsın.' denildiğinde o pişmanlığı gerçekten yaşadım.



Harçlık
Annem, erkek kardeşimin bayram harçlıklarını biriktirip 100 dolar yapmıştı. Bir ihtiyacımız için kardeşimden 100 dolarını borç olarak aldı. Yıllar geçti, annem kardeşime araba aldı, ama hala kardeşim annemin o ödemediği 100 dolarına kafayı takmış durumda. Demek ki bir çocuğun en kıymetli parası bayram harçlıkları.


http://www.itiraf.com/ 'da daha neler var,okumalısınız....

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Today, I went to thе beаch frοnt with
my kids. I fοund a seа shell and gavе it to my 4 year old dаughter
and said "You can hear the ocean if you put this to your ear." She plаceԁ the ѕhell tο her
ear аnd ѕcreаmed. Thеre was a hеrmіt cгab insіԁe and it pinchеԁ her ear.

She never wants to gο back! LoL I know thiѕ is totаlly off
tоpіc but І had to tell someone!

Feel free to vіsit my blog poѕt Http://www.zsdevot.com